go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 928 kişi  01 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

decided

decided, decided, deciding, decides
s. kararlaştırılmış; kararlı, azimli; kesin; açık; tartışmasız, şüphesiz
  • Gentlemen , as your commander I have decided to return to our main troop.
    Beyler, komutanınız olarak genel orduya geri dönmeye karar verdim.
  • I have decided that I won't take up assignments that don't interest me.
    Lata Mangeshkar
    Beni ilgilendirmeyen işlere zaman ayırmamaya karar verdim.
  • You decided to get a haircut, while I earned money for you to live on?
    Ben senin geçinmen için para kazanırken, saç tıraşı olmaya mı karar verdin?
  • Help me. From that moment on I decided to be only a Jew. Leaving Europe I emigrated to Palestine.
    Bana yardım et. Şu andan itibaren sadece bir Yahudi olmaya karar verdim. Avrupa’yı terk ederek, Filistin’e göç ettim.
  • I decided to marry the first man who proposed.
    Bana ilk teklif eden adamla evlenmeye karar verdim.
  • Your dad and finally decided that you were old enough to get a job.
    Baban ve ben sonunda, işe girmek için yeterince büyük olduğuna karar verdik.
  • But we've decided to take the
    account in a different direction.
    Ama işlerimizi başka birine
    yaptırma kararı aldık.
  • and decided she never wants to
    see me again as long as she lives.
    ...yaşadığı sürece beni bir daha
    görmek istemediğine karar verdi.
  • but instead a man in Ireland,
    Peter decided to visit.
    ...olduğunu öğrendiğinde, onu ziyaret
    etmeye karar verdi.
  • - Hi, doc.
    - Jelly, what are you doing here?
    - Hey, doc. It's been a while.
    - I thought you were in prison.
    - It would appear not.
    - Well, how did you get out?
    - I had a new trial. It turns out the evidence in my first trial was, you know, tainted.
    - I see. Anyway, two of the witnesses decided not to testify, and the third guy......he committed suicide.
    - Selam doktor.
    - Jelly, burada ne yapıyorsun?
    - Hey doktor. Uzun zaman oldu.
    - Senin hapiste olduğunu sanıyordum.
    - Görünüşe göre, değilim.
    - Ee, nasıl çıktın?
    - Yeni bir duruşma oldu. İlk mahkemedeki kanıtlar bir şekilde... bilirsin... bozuk çıktı.
    - anladım. Neyse, görgü tanıklarından ikisi ifade vermemeye karar verdi ve üçüncü kişi de... intihar etti.
  • - This is what happened, Andrei. I've thought it over adn I've decided to tell you. You know how much I envied. Envy just gnawed at me. It was inside me like a poison. I couldn't stand it any longer.
    - Olan biten bu, Andrei. Tekrar tekrar düşündüm ve sana söylemeye karar verdim. Nasıl da kıskandığımı biliyorsun. Kıskançlık bana acı verdi. Zehir gibi içimdeydi. Ona daha fazla dayanamadım.
  • - What?
    - She decided to run away today.
    - Ne?
    - Bugün kaçmaya karar vermiş.
  • - I was born purple ...so purple they thought I was dead. True or false. They ignored me for two hours while trying to save my mother. Then they decided to wash me, so I'd look decent for the funeral.
    - Mor doğmuşum... o kadar mor ki beni ölü zannetmişler. Doğru ya da yanlış. Annemi kurtarmaya çalıştıkları iki saat boyunca ilgilenmemişler benle. Sonra cenazede düzgün gözükeyim diye beni yıkamaya karar vermişler.
  • - As your commander I have decided to return to our main troop. It's not my habit to retreat. We have to march back, of course ,because the current is too strong.
    - Komutanınız olarak, ana tabura dönmeye karar verdim. Geri çekilmek adetim değildir. Ancak geriye dönmemiz gerekecek çünkü akıntı çok güölü.
  • - Her girlfriend had broken up with him as she also got into debts. He decided to go to Macau for a last bet, only to fall even deeper into debt. So he killed himself. It had nothing to do with the police.
    - Kız arkadaşı borca battığı sırada ondan da ayrılmıştı. son bir bahis için Macau'ya gitmeye karar verdi, sadece daha derine düşmek için. Böylece, kendini öldürdü. Polisle hiç bir ilgisi yoktu.
  • - I decided to marry the first man who proposed. His name was Gabriel Firmin. I wasn't very happy with him. I wasn't too sad either. He wasn't a very tender person.
    - İlk teklif eden kişiyle evlenmeye karar verdim. İsmi Gabriel Firmindi. Onunla çok mutlu değildim. Çok üzgün de değildim. Pek şefkatli biri değildi.
  • - Hi, doc.
    - Jelly, what are you doing here?
    - Hey, doc. It's been a while.
    - I thought you were in prison.
    - It would appear not.
    - Well, how did you get out?
    - I had a new trial. It turns out the evidence in my first trial was, you know, tainted.
    - I see. Anyway, two of the witnesses decided not to testify, and the third guy......he committed suicide.
    - Selam doktor.
    - Jelly, burada ne yap?yorsun?
    - Hey doktor. Uzun zaman oldu.
    - Senin hapiste oldu?unu san?yordum.
    - Görünü?e göre, de?ilim.
    - Ee, nas?l ç?kt?n?
    - Yeni bir duru?ma oldu. ?lk mahkemedeki kan?tlar bir ?ekilde... bilirsin... bozuk ç?kt?.
    - anlad?m. Neyse, görgü tan?klar?ndan ikisi ifade vermemeye karar verdi ve üçüncü ki?i de... intihar etti.
    - Hi, doc.
    - Jelly, what are you doing here?
    - Hey, doc. It's been a while.
    - I thought you were in prison.
    - It would appear not.
    - Well, how did you get out?
    - I had a new trial. It turns out the evidence in my first trial was, you know, tainted.
    - I see. Anyway, two of the witnesses decided not to testify, and the third guy......he committed suicide.
    - Selam doktor.
    - Jelly, burada ne yapıyorsun?
    - Hey doktor. Uzun zaman oldu.
    - Senin hapiste olduğunu sanıyordum.
    - Görünüşe göre, değilim.
    - Ee, nasıl çıktın?
    - Yeni bir duruşma oldu. İlk mahkemedeki kanıtlar bir şekilde... bilirsin... bozuk çıktı.
    - anladım. Neyse, görgü tanıklarından ikisi ifade vermemeye karar verdi ve üçüncü kişi de... intihar etti.
  • - It was the wife of my best friend. And I was mad about her. But I knew it was hopeless and I decided to end it all. I went to a pawnshop and I bought a .45 automatic and I drove up to Eden...
    - En yakın arkadaşımın karısıydı. Ve ben onun için çıldırıyordum. Ama umudum yoktu ve herşeye bir son vermeye karar verdim. Bir tefeciye gittim ve otomatik bir 45'lik aldım ve Eden'a sürdüm arabayı...
  • - if you need any help, I know that guy. He's a debt collector but he still has to abide by the law. You wanna drop the charges?
    - Yes. Thanks for your help.
    - She's decided to drop the charges.You may go now.
    - Eğer yardıma ihtiyacın varsa, bir adam tanıyorum. Alacak tahsildarı ama yine de yasaya riayet etmek zorunda. Davayı düşürmek istiyor musun?
    - Evet. Yardımın için teşekkürler.
    - Davayı düşürmeye karar verdi. Şimdi gidebilirsiniz.
  • - A week or so ago, I decided to take a little trip on my way to Ginny's. Ginny begged me to come out early, to help her with wedding arrangements, but...I told her I needed some time to myself.
    - Bir hafta önce falan, ginny'lere küçük bir gezi yapmaya karar verdim. Ginny, erken gelip ona düğün hazırlıkları için yardım etmem için yalvardı. ama... ben ona kendime ayıracak biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim.

563 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024