go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1088 kişi  03 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

such

zm. bu gibi
s. öyle, çok
zf. böylesine
  • ...you're all able to come from
    such distances to be with me today.
    ...uzun mesafeler kat edip gelmeniz
    beni çok memnun etti.
  • would go such a long way with me.
    ...daha etkili olurdu.
  • -I will kill you.
    -If you have the ability to do so,|I'll let you.Only the strong survive. Such is life.The strong kills the weak.
    -Seni öldüreceğim.
    -Bunu yapmaya gücün varsa, izin vereceğim sana. Yalnızca güçlü olan kalır hayatta. Yaşam böyledir işte. Güçlü zayıfı öldürür.

  • -It's not for you to ask such questions. We're here to obey order .
    -Yes, Parmar New Delhi has appointed an enquiry commission.
    -Böyle soruları sormak sana göre değil. Biz düzene itaat etmek için buradayız.
    -Evet, Parmar New Delhi bir sorgu komisyonu atadı.
  • -There's such a lot of tension and you're enjoying a beer.
    -Relax, bro. All the arrangements have been madeThe plane's ready too.Take it easy.
    -Böyle çok fazla gerginlik var ve sen biranın tadını çıkarıyorsun.
    -Gevşe kardeşim. Tüm düzenlemeler yapıldı. Planda hazır. Bak dalgana.
  • - That's not what l asked. Why don't you judge him according to your own laws?
    - You know it's unlawful for us......to condemn any man to death.
    - To death? What has this man done to merit such a penalty?
    - Sorduğum bu değil. Neden onu kendi kanunlarına göre yargılamıyorsun?
    - Bizim için ... hiç bir insanı ölüme mahkum etmenin yasal olmadığını biliyorsun.
    - Ölüme mi? Bu adam bu cezayı hak edecek ne yaptı?
  • - lt's been good seeing you, Ken. There's so much to talk about.
    - Sorry. l'm in such a hurry.
    - Can't we have a cocktail?
    - l really am in a hurry.
    - l've so much to say to you.
    - Why don't you give me a card? I'll call you.
    - Seni görmek gerçekten güzeldi, Ken. Konuşacak çok şey var.
    - Üzgünüm. Öyle acelem var ki.
    - Bir içki içemez miyiz?
    - Gerçekten çok acelem var.
    - Sana söyleyecek çok şeyim var.
    - Neden bana bir kartını vermiyorsun? Seni ararım.
  • - There's such a difference between you and Raveena. You need looks and luck to marry such a wealthy girl. You lack both. I know very well......the broken heart, affects the brains, too.
    - Sen ve Raveena arasında şöyle bir fark var. Böyle varlıklı bir kızla evlenmek için görüntüye ve şansa ihtiyacın var. ama sende ikisi de eksik. Kırık bir kalbin beyni de etkilediğini... çok iyi biliyorum.
  • - Think of your health! You should go! You'll have more time to relax in the fresh air.
    - I don't think, it's such a good idea.
    - Sağlığını düşün. Gitmelisin! Temiz havada dinlenmeye daha çok zamnın olacak.
    - O kadar da iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
  • - So, I'll be in my room until dinner
    - He's gigantic.
    - I know.
    - You seem so young to have such a large son.
    - Thank you.
    - Peki akşam yemeğine kadar odamda olacağım.
    - Dev gibi.
    - Biliyorum.
    - Bu kadar büyük bir oğlun olamayacak kadar genç görünüyorsun.
    - Teşekkürler.
  • - Such an unlucky year. I even had to sell my camera. No little jobs on the horizon... some smuggling?
    - How about 100,000 lira with out lifting a finger?
    - 100,000 lira?
    - Yes.
    - I could kiss you!
    - Öyle şanssız bir yıl ki. Fotoğraf makinemi bile satmak zorunda kaldım. Ufukta küçük iş bile yok... mesela biraz kaçakçılık?
    - Parmağını bile kıpırdatman 100.000 liraya ne dersin?
    - 100.000 lira?
    - Evet.
    - Seni öpebilirim şu an.
  • - Oh, it's such a beautiful night. The city is lit up like a jewel. Oh, look, there's Irene! She's sitting in her window wearing a stunning green dress.
    - Oh, öyle güzel bir gece ki. Şehir mücevher gibi parlıyor. Oh, bak, Irene. Göz kamaştıran yeşil bir elbise giymiş pencerede oturuyor.
  • - Why would a person do such a thing?
    - Because he has to.
    - İnsan neden böyle bir şey yapar?
    - Yapmak zorunda olduğu için?
  • - Come on, Captain. It'll only take a minute. It'll mean such a lot to the lady.
    - Very well, if you wish it absolutely. What are the names again?
    - Charles.
    - Hadi, kaptan. Sadece bir dakika sürer. Bu hanımefendiye çok şey ifade ediyor.
    - Kesin istiyorsanız, pekala. İsimler neydi tekrar?
    - Charles.
  • - I would be very sorry ma'am.. if my humble request...
    - You're the limit. I've never seen such insolence.
    - I understand. Yes, I understand. Who am I...to ask such a thing from you?
    - Çok özür dilerim hanımefendi... eğer benim bu mütevazi ricam...
    - Sen limitini aştın. Böyle cüretkarlık görmedim.
    - anlıyorum. Evet. Anlıyorum. Sizden böyle bir şey isteyecek kim oluyorum ki be?
  • - You're such a moaner. And your grandfather had to live through a lot of problems and hard times in Peru. And suffering...is what ages you most.
    - Çok mızmızsın. Büyükbaban Peru'da birçok problem ve zor zamanlar yaşamak zorunda kaldı. Ve dert çekiyor... seni en çok yaşlandıran şey de bu.
  • - You have such an honest face.
    - l have?
    - l can trust you, can't l?
    - Yes, l suppose so.
    - Good. Come with me.
    - Çok dürüst bir yüzün var.
    - Öyle mi?
    - Sana güvenebilirim, değil mi?
    - Evet, sanırım.
    - Güzel. Gel benimle.
  • - You were such a gentleman. You gave me your handkerchief... which was also clean.
    - Çok beyefendi birisin. Bana mendilini verdin.... üstelik temizdi.
  • - You didn't come here to d an objective story.
    - There's no such thing. The objective journalist is a myth you read about......like Gerard or Phoenix an honest politician.
    - Buraya objektif bir hikaye yazmak için gelmediniz.
    - Böyle birşey yoktur. Objektif gazeteci diye okuduğunuz şey, bir mit sadece .... aynı Gerard ya da Pheonix'in dürüst politikacılar olması gibi.
  • - It is very necessary for him to come here.
    - Please wait. We shouldn' be in such haste.
    - Buraya gelmesi çok gerekli.
    - Lütfen bekleyin. Bu kadar aceleci olmamalıyız.

2,790 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024