go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 646 kişi  19 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

rather

zf. tercihen, oldukça, bayağı
  • No, no, I'd much rather cuddle.
    Hayır, hayır, sarılmayı tercih ederim.

  • Which would you rather have?
    Hangisine sahip olmak isterdin?
  • He would rather walk with me in the evening than in the daylight, for he said that he hated to be conspicuous.
    Gündüzleri dikkat çekmekten nefret ettiği için akşamları benimle birlikte yürümeyi tercih ederdi.
  • Choose a wife rather by your ear than your eye.
    Thomas Fuller
    Gözlerinizden ziyade kulağınızla bir eş (kadın) seçin.
  • I would really rather not have to spend tonight alone.
    Gerçekten bu geçeyi tek başına yalnız kalmak zorunda kalmadan geçirmeyi tercih ederim.
  • A rather exciting possibility.
    Gayet heyecan verici bir girişim.
  • If this country was run by vegetarian women rather than flesh-eating men, this whole space disaster would never have happened.
    Eğer bu ülke et yiyen erkekler yerine vejetaryen kadınlar tarafından yönetilseydi, bu tüm uzay felaketi asla olmazdı.
  • I'd rather forget I ever heard it.
    Duyduğumu unutmayı yeğlerim.

  • I was a shy, quiet kid. I was happiest playing by myself with my toys, rather than hanging around people.
    Christian Slater
    Çekingen, sessiz bir çocuktum. İnsanların etrafında dolanmaktansa oyuncaklarımla kendi başıma oynamaktan memnundum.
  • I did allow them to set me up with Angie, a rather beautiful coworker of Christine's.
    Christine'in oldukça güzel çalışma arkadaşı Angei ile bana tuzak kurmalarına izin verdim.
  • I feel rather awkward sitting here asking you to allow my wife to die of cancer.
    Burada oturmuş karımın kanserden ölmesine izin vermenizi sizden isterken kendimi biraz acayip hissediyorum.
  • I'd rather we talked about this
    when we're alone.
    Bunu yalnız görüşmeyi
    tercih ederim.
  • . Do you not agree with me that this garment is rather vulgar?
    Bu giysinin amiyane olduğu konusunda benimle hemfikir değil misin?
  • It goes way back. They're fighting for the land. They'd rather kill than solve their problems
    Bu çok eskilere dayanıyor. Toprakları için mücadele ediyorlar. Sorunlarını çözmektense, öldürmeyi tercih ederler.
  • I was once foolish enough to believe that you rather liked him.
    Bir zamanlar senin ondan epey hoşlandığına inanacak kadar aptaldım
  • If you were plowing a field, which would you rather use? Two strong oxen or 1024 chickens?
    Seymoure Cray
    Bir tarlada çiftçilik yapıyorsan,hangisini kullanmayı tercih edersin?İki güçlü öküz yada 1024 tavuk?
  • I'd rather flatten
    the top of a cab.
    Bir taksinin tepesine
    yapışmayı yeğlerim.
  • A company is stronger if it is bound by love rather than by fear.
    Herb Kelleher
    Bir şirket korkudan ziyade sevgiyle bağlıysa daha güçlüdür.
  • A woman would rather visit her own grave than the place where she has been young and beautiful after she is aged and ugly.
    Thomas Hardy
    Bir kadının yaşlanıp çirkinleştikten sonra genç ve güzel olduğu yeri ziyaret etmesindense kendi mezarını ziyaret etmesi daha iyidir.
  • You should have made more of an effort trying to understand Anna's thoughts, rather than being so concerned with mine.
    Benim düşüncelerimle bu kadar ilgilenmektense, Anna’nın düşüncelerini anlamak için daha çok çaba harcamalıydın.

1,823 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024