go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 796 kişi  26 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

ordinary

s. sıradan
i. olağan şey
  • You're not cute like a doll. You just look like someone's ordinary kid.
    Sen bir bir bebek kadar güzel değilsin. Sadece birinin sıradan bir çocuğu gibi görünüyorsun.
  • You're not cute like a doll. You just look like someone's ordinary kid.When's your birthday?
    Oyuncak bebekler gibi sevimli değilsin sen. Sen herhangibirinin sıradan çocuğu gibi görünüyorsun. Yaşgünün ne zaman senin?
  • The fact that we write about it doesn't mean we play better than ordinary players at all.
    Al Alvarez
    Onun hakkında yazı yazmamız gerçeği,hiç bir şekilde sıradan oyunculardan daha iyi oynadığımız anlamına gelmez.
  • Why TDX isn't an ordinary company?
    Neden tDX sıradan bir şirket değil?
  • lt's no ordinary thing to talk with Kamal. He doesn't even look at girls.
    Kamal’la konuşmak normal bir şey değil. Kızlara bakmaz bile o.
  • I mean, it's an ordinary normal house. It's nice looking. It's in fairly good condition
    Demek istiyorum ki, sıradan normal bir ev burası. Güzel görünüyor. Oldukça da iyi durumda.
  • When I was a boy the patients went around in uniformsthat looked like canvas bags.They changed that ages ago.The policy now is to make hospitals look as much like ordinary homes as possible.
    Ben çocukken hastalar branda bezden yapıılma çanta gibi tek tip giysilerle dolaşırlardı. Bu yıllar önce değişti. Şimdiki tarz ise hastahanelerin mümkün olduğunca sıradan evlere benzemesini sağlamaktır.
  • Mrs. Vandergilt, please tell our viewers about an ordinary day in your life.
    Bayan Vandergilt, lütfen izleyicilerimize hayatınızdaki sıradan bir günü anlatın.

  • - Are you telling me that the ClA was behind Beanie Babies?
    - Be careful These are not ordinary Beanie Babies.Watch. Maybe they are ordinary Beanie Babies.
    - Come on. .So what does Diaz have to do with all this stuff?
    -Bana CIA’in Beanie Bebeklerinin peşinde olduğunu mu söylüyorsun?
    -Dikkatli ol. Bunlar sıradan Bearnie Bebekleri değiller. İzle. Belki sıradan Bearnie Bebekleridirler...
    -Hadiii. Öyleyse Diaz’ın bunlarla ne işi var?
  • -Why would anyone want to steal your shoes?
    - I could see I had to tell the truth. The problem was, the truth would lead to a lot more questions They were nice ones
    -They were just ordinary brown lace-ups.
    -.No, they weren't.
    - Neden birileri senin ayakkabılarını çalmak istesin ki?
    Anladığım kadarıyla gerçeği söylemem gerekiyor. Sorun şu ki, gerçek daha fazla soruna yol açabilir. Onlar güzeldiler.
    -Onlar sadece sıradan ayakkabılardı.
    -Hayır, değildiler.
  • - This is no ordinary lamp. It once changed the course of a young man's life.
    - Bu sıradan bir lamba değil. Bir keresinde genç bir adamın hayatının yönünü değiştirdi.
  • - Who are those kids?
    - An ordinary bike gang,sir.
    - Bu çocuklar da kim?
    - Sadece herzamanki bisikletli çeteler, efendim.
  • - Tell me more about this key.
    - Oh, it's not an ordinary key. It's a jewel
    - A jewel?
    - Yes. The heart of Ahirman.
    - Well, can it be worn?
    - Only by me. No one else dares to touch it.
    - Bu anahtarla ilgili daha fazla şey anlat bana.
    - Oh, o sıradan bir anahtar değil. O bir mücevher.
    - Mücevher mi?
    - Evet. Ahirman'ın kalbi.
    - Peki, takılabilir mi?
    - Sadece benim tarafımdan. Başka hiç kimse ona dokunmaya cesaret edemez.
  • - You're not cute like a doll. You just look like someone's ordinary kid. When's your birthday?
    - I never had a birthday.
    - When were you first built? When's your "build-day"?
    - I don't know.
    - Bir bebek gibi sevimli değilsin. Herhangi birinin sıradan çocuğuna benziyorsun. Doğum günün ne zaman?
    - Benim hiç doğum günüm olmadı.
    - İlk ne zaman yapıldın? 'Yapılma-günün' ne zaman?
    - Bilmiyorum.
  • - Stand up!
    - Look, they made you bigger than me.
    - Who did?
    - They did. The dollmakers. They made you taller. Why don't you look like one?
    - Like one?
    - You're not cute like a doll. You just look like someone's ordinary kid.
    - Ayağa kalk!
    - Bak, seni benden büyük yapmışlar.
    - Kim?
    - Onlar yapmış. Oyuncakçılar. Seni daha uzun yapmışlar. Neden onlardan birine benzemiyorsun?
    - Onlardan biri?
    - Sen bebek gibi şirin değilsin. Sadece birisinin sıradan çocuğuna benziyorsun.
  • - This is Pope Alexander VI. Rambaldi was his chief architect. Rambaldi made a habit of hiding his work in ordinary things. The code is hidden in this painting.
    - Bu Papa 6. Alexander. Rambaldi onun baş mimarı idi. Rambaldi'nin çalışmalarını sıradan şeylerin arkasına gizlemek gibi bir alışkanlığı vardı. Şifre bu tabloda gizli.
  • The pagoda's original purpose was to house relics and sacred writings. This purpose was popularized due to the efforts of Buddhist missionaries, pilgrims, rulers, and ordinary devotees to seek out, distribute, and extol Buddhist relics.
  • A garden is a complex of aesthetic and plastic intentions; and the plant is, to a landscape artist, not only a plant - rare, unusual, ordinary or doomed to disappearance - but it is also a color, a shape, a volume or an arabesque in itself.
    Roberto Burle Marx
  • A hero is an ordinary individual who finds the strength to persevere and endure in spite of overwhelming obstacles.
    Christopher Reeve
  • A hero is no braver than an ordinary man, but he is brave five minutes longer.
    Ralph Waldo Emerson

288 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024