go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1789 kişi  04 Tem 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

on

s. olmakta olan
zf. sürekli olarak
ed. üstünde, üzerinde
  • But later that night, when I was on my own I remembered the deal.
    Ancak o gece sonradan, yalnız kaldığımda anlaşmayı hatırladım.
  • But I saw everything on this dark moonless night, I definitely recognize the accused.
    Ancak ben herşeyi o aysız gecede gördüm, ben sanığı kesinlikle hatırlıyorum.
  • But we can't use excessive force. Set up roadblocks and evacuate the area.The guy on the motorbike is ours.
    Ancak aşırı kuvvet kullanamayız. Bariyerleri yerleştirin ve bölgeyi boşaltın. Motosikletteki adam bizim adamımız.
  • Analysis is working full time on the piece you brought back from Spain. This is not glass.
    Analiz, İspanya'dan getirdiğin parça üzerinde tam zamanlı olarak çalışıyor. Bu cam değil.
  • He received an instruction from above, stating that Cheung didn't want his name on the papers.
    Amirlerinden-yukarıdan aldığı talimata göre Cheung belgelerde adının geçmesini istemiyordu.
  • Chase the moon across America.God!It's been years since I was on a plane.
    Amerika'yı boydan boya geçerken ayı takip et. Tanrım! Uçağa binmeyeli yıllar geçti.
  • You think going to America is as easy as getting on the plane?
    Amerika’ya gidiş uçağa binmek kadar kolay mı sanıyorsun?
  • On the ground, you have options.
    Ama yerdeyken, seçenekleriniz var.

  • But remember that our fates will now be joined as one. I sense a surprising alliance on the horizon
    Ama unutma ki kaderlerimiz, tek bir kader olarak birleşecek. Ufukta süpriz bir ittifak seziyorum.
  • But I was going to be a teacher my entire life, so I wasn't counting on money to much.
    Clay Aiken
    Ama tüm hayatım boyunca öğretmen olacaktım bu nedenle çok fazla paraya bel bağlamıyordum.
  • But l don't want to live in a city where the only cultural advantage is that you can make a right turn on a red light.
    Ama tek kültürel avantajın kırmızı ışıkta sağa dönüş yapabileceğin bir şehirde yaşamak istemiyorum.
  • But you saw the expression on their faces, they didn't hide their disgust. They don't care about John.
    Ama sen yüzlerindeki ifadesini gördün, onlar tiksintisini saklamadılar. John onların umrunda değil.
  • Water under the bridge. I
    got healthy on the NBA Finals.
    Ama köprünün altından çok sular aktı.
    NBA finallerinde inancım tazelendi.
  • But she has written this to her own father, whose address is on the envelope. The address is mine. It means the letters have been mixed up.
    Ama kendisi bunu, adresi zarfın üstünde bulunan kendi babasına yazmış. Adres benim. Mektuplar karışmış demek oluyor.
  • But I think this is
    very hard on you two.
    Ama ikiniz için de çok zor.
  • But I need strong
    hands on me.
    Ama güçlü ellerin olması gerekiyor.
  • But you sleep on the other side at my house.
    Ama benim evimde diğer tarafta uyurdun.

  • Hello? Hello? They hung up on me.
    Alo?Alo? Yüzüme kapattılar.

  • He's got a bruise on his forehead. He could have taken a bad fall. Or he could have been beaten.
    Alnında yara var. Kötü bir şekilde düşmüş veya dayak yemiş olabilirdi.
  • There was a scab on his forehead that hadn't healed from a bicycle accident.
    Alnında bir bisiklet kazasından bu yana geçmemiş bir yara kabuğu vardı.

22,570 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025