go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1858 kişi  20 Haz 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

on

s. olmakta olan
zf. sürekli olarak
ed. üstünde, üzerinde
  • You lay a hand on her again|and I'll arrest you myself!
    Ona yine el kaldırıyorsun, ben de seni bizzat tutuklarım!
  • There was a large mushroom growing near her, about the same height as herself; and when she had looked under it, and on both sides of it, and behind it, it occurred to her that she might as well look and see what was on the top of it.
    Ona yakın büyüyen büyük bir mantar vardı,onunki kadar yaklaşık aynı boyda; o onun altına ,ve onun her iki tarafına,ve arkasına baktığı zaman, onun üstünde ne olduğuna bakmak ve görmek fikri aklından geçiyordu.
  • I told her what a sexist he is. How he cheats on his wife.
    Ona Levitan'ın ne kadar azgın olduğunu söyledim. Karısını nasıl aldattığını.

  • I was always on the verge
    of a romantic relationship with it.
    Ona aşıktım adeta.
  • It's okay. We've all
    been walking on eggshells.
    Olsun. Bu aralar her şey
    pamuk ipliğine bağlı zaten.
  • He's kind and generous to the sick. He'd never spread a nasty rumour. He never gets on people's wick.
    Oldukça nezih ve cömert birisi. Başkaları hakkında bir tek kötü söz söylemez, kimsenin kalbini kırmaz.
  • When I left school I went on trip around the world - I only got as far as Australia, but like a bloody fool I cut it short because of a girl. It's probably one of my big regrets in life.
    Ben Nicholson
    Okulu bıraktığımda dünyanın etrafını gezmeye gittim - en uzak Avustralya'ya ulaştım ama bir kız yüzünden lanet olası bir ahmak gibi kısa kestim. Muhtemelen bu hayattaki en büyük pişmanlıklarımdan biridir.
  • We got a trace on that anonymous
    phone call that came in to the principal.
    Okul müdürüne yapılan isimsiz aramaya dair
    bir iz bulduk.
  • He concentrated on crawling as fast as he could and hardly noticed that there was not a word, not any cry, from his family to distract him.
    O,elinden geldiğince hızlı şekilde emeklemeye konsantre oldu,ailesinden onun dikkatini çekmek için bir kelime yada bir çığlık olmadığına neredeyse hiç dikkat etmedi.
  • He was on his way to a meeting with Tino Zapatti, a drug dealer.. ... whose only distinction was being a nephew to Paul Zapatti, a mafia boss.
    O, diğerlerinden tek farkı mafia babası olan Paul Zapatti'nin yeğeni olan Tino Zapatti adında bir uyuşturucu satıcısıyla görüşmeye gidiyordu.
  • He crashed into the other man, and they both landed on the ground.
    O, diğer adama çarptı ve her ikisi de yere yapıştı.

  • She has a crush on a wealthy dentist.I can tell when she's in love.
    O zengin bir dişçiye aşık. Aşık olduğu zaman hemen farkederim.
  • So, at this time, there's a lot of stuff going on in my life...
    O zamanlar hayatımda birçok şey olup bittiğinden dolayı..

  • I haven't seen him since, but it looks to me like it still wears on him.
    O zamandan beri görmemiştim ama gördüğüm kadarıyla hâlâ üzerinden atamamış.

  • I haven't seen him since, but
    it looks to me like it still wears on him.
    O zamandan beri görmemiştim ama
    gördüğüm kadarıyla hâlâ üzerinden atamamış.

  • So I can't have a weapon on me.
    O zaman, üzerimde silah bulunduramam.
  • Then put on your headphones!
    O zaman kulaklık tak!
  • All of them turned their backs on me at that time because they thought I was a troublemaker.
    Fred Korematsu
    O zaman hepsi bana sırt çevirdi çünkü benim sorun yaratan biri olduğumu düşünüyorlardı.
  • That Turk shows one hair on his ass,
    he's dead.
    O Türk yüzünü bir kere göstersin, ölür.
  • The types on that train?
    Someone should keep track of her.
    O trendeki tipler var ya.
    Birisi ona göz kulak olmalı.

22,570 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025