go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1018 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

look

looked, looked, looking, looks
f. bakmak, görünmek
i. bakış
ünl. bakın
  • No. It's not the same guy.
    Here, take a look.
    Hayır. Bu aynı adam değil.
    Al, bir de sen bak.
  • No, look. This is when Judith and Herb broke up.
    Hayır, bak. Bu Judith ile Herb'ün ayrıldığı zaman.

  • You will find as you look back upon your life that the moments when you have truly lived are the moments when you have done things in the spirit of love.
    Henry Drummond
    Hayatınızda geriye dönüp baktığınızda gerçekten yaşadığınız anların aşk ruhuyla yaptığınız şeyler olduğunu göreceksiniz.
  • Their pools. The way they look at you,
    like you're beneath them.
    Havuzları. Sizi, kendi seviyelerinin altında görüyorlar.
  • He didn’t look sick, and he didn’t sound sick.
    Hasta görünmüyordu ve sesi hasta çıkmıyordu.

  • You look fantastic. I want you to meet my friend Will Tippin.
    Harikulade görünüyorsun. Arkadaşım Will Tippin ile tanışmanı istiyorum.
  • Let's go out on the terrace. It's a beautiful night. We can look at the stars.
    Hadi terasa çıkalım. Güzel bir gece. Yıldızlara bakabiliriz.
  • They look pretty, but they'll
    peck your eye right out.
    Güzel görünürler, ama
    bir anda gözünü oyarlar.
  • Trust me. I know the look.
    Güven bana. O bakışı biliyorum.

  • Grete, who had not taken her eyes from the corpse, said: Just look how thin he was.
    Grete,gözlerini cesetten alamamıştı,sadece onun ne kadar zayıf olduğuna bak dedi.
  • Gregor then turned to look out the window at the dull weather.
    Gregor, daha sonra donuk havada camdan dışarı bakmak için döndü.
  • You look familiar to me. You worked here before, right?
    Gözüm bir yerden sizi ısırıyor. Burada daha önce çalıştınız değil mi?
  • And I'm sure that
    that look in her eye was quite something.
    Gözlerinin içine bakmanın bir şey
    ifade ettiğine eminim.

  • Well, look at your face in the mirror.
    Git aynaya da yüzüne bak.

  • I better go look for them.
    Gidip onları arasam iyi olacak.
  • We'll have to look back, and forward a little more than we have done.
    Geriye bakmak zorunda kalacağız,ve yaptığımızdan biraz daha fazla ileriye bakmak zorunda kalacağız.
  • Turn back l don't wanna see your face. Turn! You look terrible
    Geri dön, yüzünü görmek istemiyorum. Dön! Korkunç görünüyorsun.
  • Doesn't George look like your sister Sara?
    George, kız kardeşin Sarah'ya benzemiyor mu?

  • George wants to know when you wanna go look for the cat again.
    George kediyi aramaya bir daha ne zaman gideceğinizi soruyor.

  • Fredo! Fredo, you son-of-a-bitch,
    you look great!
    Fredo! Fredo, seni orospu çocuğu,
    harika görünüyorsun!

3,285 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024