go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 692 kişi  29 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

every

s. her, her bir
  • Part of you dies every day on this job, doesn't it, Jack?
    Bu işte her gün bir parçan ölüyor değil mi Jack?

  • I want to make love to you
    in every room in this house.
    Bu evin her odasında
    seninle sevişmek istiyorum.
  • I want to make love to you
    in every room in this house.
    Bu evin her odasında
    seninle sevişmek istiyorum.
  • You put at risk the live of every man and woman working at this agency
    Bu ecentede çalışan her kadın ve erkeğin hayatını riske atıyorsun.
  • When Brad's wife was alive,
    they played tennis every day.
    Brad'in karısı hayattayken, her
    gün beraber tenis oynarlarmış.
  • Be of service. Whether you make yourself available to a friend or co-worker, or you make time every month to do volunteer work, there is nothing that harvests more of a feeling of empowerment than being of service to someone in need.
    Gillian Anderson
    Birine yardımcı ol,Bir arkadaşına yada meslektaşına ister kendini hazırla istersen her ay gönüllü çalışma yapmak için zaman ayır,ihtiyacı olan birine yardım etmekten daha çok yetkilendirme duygusuyla ilgili ürün verecek hiç bir şey yoktur.
  • He had written my mother once that he wanted her to be the first thing he saw every morning and the last thing he ever saw. And that's how it turned out.
    Ron Reagan
    Bir keresinde anneme her sabah görmek istediği ilk şey ve ebediyen göreceği son şey olmasını istediğini yazmıştı. Ve işte böyle oldu.
  • In every marriage more than a week old, there are grounds for divorce. The trick is to find, and continue to find, grounds for marriage.
    Robert Anderson
    Bir haftayı aşan her evlilikte boşanma için dayanaklar vardır,işin sırrı evlilik için dayanaklar bulmak ve bulmaya devam etmektir.
  • You know, this ship is going much too fast. We ought to take advantage of every moment.
    Biliyorsun, bu gemi çok daha hızlı gidiyor. Her saniyeden yaralanmalıyız.
  • You know, every little interaction,
    every little moment
    Bilirsin, her küçük etkileşim,
    her küçük dakika..
  • My comedy is different every time I do it. I don't know what the hell I'm doing.
    Adam Sandler
    Benim komedi, yaptığım her seferde, farklıdır.Ben ne halt ettiğimi bilmiyorum.
  • I believe that every person is born with talent.
    Maya Angelou
    Ben her insanın yetenekli doğduğuna inanıyorum.
  • I am a better running back every time I step on the field. I try to get better each game, each summer, each season.
    Shaun Alexander
    Ben geri koşmada her zaman iyiyim,ben sahada adımlarım,her oyunda ,her yaz,her sezon daha iyi olmaya çalışırım.
  • When I was 12, every little girl in Russia was trying to wear her hair like mine and playing tennis.
    Anna Kournikova
    Ben 12 yaşındayken, Rusya'daki tüm küçük kızlar saçlarını benimki gibi yapmaya çalışıyor ve tenis oynuyordu.
  • Look, there's probably a
    guy like Roger at every firm.
    Bakın, muhtemelen her firmada
    Roger gibi birisi var.
  • My father died a protracted and painful death of cancer I was 16 years old and very fond of my father. I used to race to the hospita every day after school...... and sit in his room doing my homework.
    Babam müzmin ve ağrılı kanserden öldü. 16 yaşındaydım ve babama çok düşkündüm. Her öğleden sonra okul çıkışında hızla hastaneye koşardım… ve onun odasında oturup ödevlerimi yapardım.
  • Besides, every policeman is looking for you. You should disappear for a while.
    Ayrıca bütün polisler seni arıyor. Sen bir süreliğine buradan uzaklaşmalısın.
  • It destroys one's nerves to be amiable every day to the same human being.
    Benjamin Disraeli
    Aynı insana karşı her gün sevimli olmak insanın sinirlerini bozuyor.
  • The time has come. Bye now. You are fabulous, each and every one.
    Artık vakit geldi. Şimdilik hoşçakalın. Her biriniz ayrı ayrı muhteşemsiniz.
  • He is cratching at my back door.
    - I hear you how. But I don't listen no more.
    Suddenly, got the feeling that I could taste every hair of the fever dog.
    Arka kapımı tırmalıyor.
    - Seni duyuyorum. Ama daha fazla dinlemiyorum.
    Birdenbire bu haraketli köpeğin her bir kılının tadına bakabilirmişim gibi hissettim.

4,778 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024