- Kids these days are very scary. Is your boy all right Yuichi?
- He's a good kid.
- Has he asked to dye his hair yet?
- He hasn't said anything.
- But I'd dye it for him if he wanted.
- Zamane çocukları çok korkunç. Oğlun iyi mi Yuichi?
- O iyi bir çocuk.
- Saçını boyatmak istemedi mi daha?
- Birşey demedi.
- Eğer istiyorsa, saçını ben boyayabilirim.
- Now, listen, Cooney. I gave Costa my word.
- So what are you, a boy scout.
- Some kind of white knight. I gave him my word.
- Look, soldier, to be perfectly frank, l don't give a damn what you gave him.
- Şimdi, dinle Cooney. Costa'ya söz verdim.
- Nesin sen bir tür yavrukurt mu?
- Bir çeşit beyaz şövalye. Ona söz verdim.
- Bak asker, Dürüst olmak gerekirse ona ne verdiğin umrumda bile değil.
- When did they realize that?
- They knew when they'd see on the X-ray, the boy had been operated on. They'd removed a kidney.
- There are people who do that. Filthy people! Bad people! Traffickers in human organs.
- Ne zaman farkına vardılar?
- X-ry'de çocuğun ameliyat edildiğini gördüklerinde öğrendiler. Böbreğini almışlardı.
- Bunu yapan insanlar var. Pis insanlar! Kötü insanlar! Organ tüccarları.
- I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
- Don't. What are you doing? Please don't kill me.
- I'm having a little trouble pulling the trigger.
- Of course you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
- İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
- Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
- Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
- Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası yaşlanana dek seni, içeri tıkarlar.
- I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
- Don't. What are you doing? Please don't kill me.
- I'm having a little trouble pulling the trigger.
- Of course you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
- İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
- Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
- Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
- Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası yaşlanana dek seni, içeri tıkarlar.
- I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
- Don't. What are you doing? Please don't kill me.
- I'm having a little trouble pulling the trigger.
- Of course ,you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
- İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
- Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
- Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
- Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası bir ihtiyar olana dek seni, içeri tıkarlar.
- I bet you have a art teacher here.
- Pardon? No, we just let children draw what they want.
- You mean, that boy drew that tree by himself?
- He loves trees so much, he always sits alone and keeps drawing them.
- Bahse girerim, burada bir sanat öğretmeniniz var.
- Pardon? Hayır, biz sadece çocukları ne isterlerse çizmeleri için bırakıyoruz.
- Yani, bu çocuk o ağacı kendi başına mı çizdi?
- Ağaçları çok sever, her zaman tek başına oturup onları çizer.
- I'm 36 years old. But I tell you.. ...I feel like I'm a school boy around that woman. You may laugh at this, but I love the surprise of her. And I'm surprised by myself when I'm with her.
- 36 yaşındayım. Ama sana şöyle söyleyeyim... Bu kadının yanındayken okul çocuğu gibi hissediyorum. Buna gülebilirsin ama şaşırmasını seviyorum. Ve onunlayken, kendime de şaşırıyorum.