go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1121 kişi  24 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • A teacher must believe in the value and interest of his subject as a doctor believes in health.
    Gilbert Highet
    Bir doktorun sağlığa inandığı gibi, bir öğretmen de konusunun değerine ve faydasına inanmalıdır.
  • You better see a doctor and get some x-rays.
    Bir doktora gidip röntgen çektirsen iyi olur.

  • With a series of beeps and flashing lights.
    Bir dizi sesler çıkartıp, ışık saçarak.

  • They named a pole after me.
    Bir direğe benim adımı verdiler.
  • Can I get a piece of cake?
    Bir dilim pasta alabilir miyim?

  • Would you like a slice?
    Bir dilim ister misin?

  • In another sharp contrast, the penultimate scene of the movie is a first person monologue by the Stalker's wife, where she looks directly into the camera and explains, with increasing authority, how she met the Stalker and decided to stick with him.
    en.wikipedia.org/wiki/Stalker_(film)
    Bir diğer keskin zıtlık, Stalker'in eşinin filmin sondan bir önceki sahnesinde kameraya doğrudan bakıp Stalker ile nasıl karşılaştığını ve onunla birlikte olmaya nasıl karar verdiğini artan bir yetkinlikle açıkladığı monologtur.
  • It's easier for a camel to pass through the eye of a needle than for a rich man to enter the Kingdom of Heaven.
    Bir devenin iğne deliğinden geçmesi, zengin bir adamın Cennetin Krallığı'na girmesinden daha kolaydır.
  • You hit a detective?You want to go to jail?
    Bir detektife mi vurdun? Hapse mi girmek istiyorsun?
  • I’m looking for a textbook.
    Bir ders kitabı bakıyorum.

  • Yeah, I get to drive his car twice a day for three to six months, depending on good behavior.
    Bir de, davranışlarıma bağlı olarak, arabayı üç ila altı ay arası günde iki kere kullanmaya hak kazandım.

  • Well, I also got apnea and I tend to drool a lot.
    Bir de uyku sırasında nefesim kesiliyor ve ağzım çok akıyor.

  • I’ll get you a glass of iced water, too.
    Bir de size bir bardak buzlu su getiririm.

  • They have a guide. He takes you...
    Bir de rehber var. Sizi götürür...

  • And you call yourself a drummer.
    Bir de kendine baterist diyorsun.
  • The trial of a case is a three-legged stool - a judge and two advocates.
    Warren E. Burger
    Bir davanın duruşması üç bacaklı tabure gibidir-bir hakim ve iki avukat
  • Shall I open a vein and sign it in blood?
    Bir damar açıp kan girişini sağlayayım mı?
  • May I borrow it for a minute?
    Bir dakikalığına ödünç alabilir miyim?

  • l wanted to talk to him for a minute, but l'll come back.
    Bir dakikalığına birşey söylecektim, ama daha sonra gelirim.

  • You'll have to excuse me
    for a moment.
    Bir dakikalığına
    izinizi isteyeceğim.

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025