go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1045 kişi  23 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • For a few moments he sat despondently.
    Birkaç dakikalığına ümidini kesmiş bir halde oturdu.
  • In a few minutes, they’re going to get into a white Cadillac and drive to a hotel for the reception.
    Birkaç dakika içinde, beyaz bir Cadillac’a binecekler ve resepsiyon için arabayı bir otele sürecekler.

  • If you wait a few minutes, I'll have a gift for you.
    Birkaç dakika beklersen, benim de sana bir hediyem olacak.

  • A few months ago, there was a bank robbery in San Francisco.
    Birkaç ay önce, San Francisco’da bir banka soygunu oldu.

  • Someone's in a life-and-death situation, and we're thinking:
    Birisinin ölüm kalım meselesi ama biz arabanın içinde:

  • Somebody has to take responsibility for being a leader.
    Toni Morrison
    Birisi lider olma sorumluluğunu almalı.
  • One tries to govern in a way that betters the lives of one's villagers.
    Birisi köylülerinin hayatlarını daha da iyi bir hale sokacak şekilde hükmetmeye çalışıyor.
  • Someone has to make a decision.
    There are three of you.
    Birisi karar vermek zorunda.
    Şurada üç kişisiniz.
  • I had to buy a gift for someone.
    Birisi için hediye almak zorundaydım.

  • One has a great many wealthy friends who will risk a tax-deductible loss.
    Birinin, vergiden düşülebilir kayıpları riske atacak, oldukça varlıklı dostları vardır.
  • if she accepted a lift from somebody, it's unlikely she'll be there.
    Birinin onu almasını kabul etseydi orada olması pek mümkün değildi.
  • It takes little talent to see what lies under one's nose, a good deal to know in what direction to point that organ.
    W. H. Auden
    Birinin burnunun altında ne uzandığını görmek biraz yetenek ister,o organı gösterecek yönü bilmek epeyce yetenek ister.
  • Someone has to pay a price, and thus I've never given up the investigation.
    Birinin bedelini ödemesi gerek ve bu yüzden soruşturmayı asla bırakmadım.
  • To love someone is to see a miracle invisible to others.
    Francois Mauriac
    Birini sevmek başkalarına görünmeyen bir mucizeyi görmektir.
  • Be of service. Whether you make yourself available to a friend or co-worker, or you make time every month to do volunteer work, there is nothing that harvests more of a feeling of empowerment than being of service to someone in need.
    Gillian Anderson
    Birine yardımcı ol,Bir arkadaşına yada meslektaşına ister kendini hazırla istersen her ay gönüllü çalışma yapmak için zaman ayır,ihtiyacı olan birine yardım etmekten daha çok yetkilendirme duygusuyla ilgili ürün verecek hiç bir şey yoktur.
  • One of them obviously
    has a crowd.
    Birinde epey bir kalabalık var.
  • I have a vague recollection of doing something with someone...
    Birileriyle bir ?eyler yapt???n? hayal meyal hat?rl?yorum...

  • Someone had thrown a lit cigarette into a wastepaper basket.
    Biri yanan bir sigarayı atık kağıt sepetine atmıştı.

  • One is to a firm in the City, the other is to the young lady's stepfather, Mr. Windibank, asking him whether he could meet us here at six o'clock to-morrow evening.
    Biri şehirdeki bir firmaya,diğeri genç bayanın üvey babasına,Bay Windibank'a,ona yarın akşam saat altıda bizi burada karşılayabilip karşılamayacağını sorduk.
  • lt seems someone was a little eager to celebrate.
    Biri kutlamaya biraz hevesliymiş gibi görünüyor.

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025