go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 915 kişi  17 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • Anyway, I think we should have a party for him.
    Her neyse, bence onun için parti yapmalıyız.

  • That every breath is a gift of sweet life from above.
    Her nefes tanrının bize bir hediyesi.

  • I've been gaining a little weight for some reason.
    Her nedense, son zamanlarda kilo alıyorum.

  • However, we might oppose it, abortion is a sad feature of modern life.
    Robert Casey
    Her ne kadar karşı çıkabilsek de, kürtaj modern hayatın üzücü bir yanıdır
  • Every time I go around a corner
    I keep thinking I'll see my dad.
    Her köşeyi döndüğümde
    babamı görecekmiş gibi oluyorum..
  • Each relationship nurtures a strength or weakness within you.
    Mike Murdock
    Her ilişki içindeki bir gücü yada zayıflığı besler.
  • Set a meeting with both sidesor later this afternoon. This is an informal session.l just want to get them talking.
    Her iki tarafla bu öğleden sonrası için bir görüşme ayarla. Gayrı resmi bir oturum. Sadece onları konuşturmak istiyorum.
  • Each day is a beautiful
    gift to enjoy."
    Her gün, tadı çıkarılacak
    bir hediye."

  • Write a page a day. It will add up.
    Herman Wouk
    Her gün bir sayfa yazarsan,o artacaktır.
  • Every night, the same racket. It would have been different with the Goslars. With two children and a baby on the way.
    Her gece aynı curcuna. Goslar’lar için her şey daha farklı olabilirdi. İki çocuk ve bir bebek de yolda.
  • as a different sex, and we'll go...
    her defasında farklı cinsiyetle
    koşturup, şunu yaparız:
  • Each morning sees some task begun, each evening sees it close; Something attempted, something done, has earned a night's repose.
    Henry Wadsworth Longfellow
    Her bir sabah bir görevin başladığını görür her bir akşam onun bitişini görür;teşebbüs edilmiş bir şey,yapılmış bir şey gecenin sessizliğini kazandı.
  • Those are official code names given by the CIA to over a dozen of our officers,all of whom were killed.
    Hepsi öldürülmüş olan, 12den fazla memurumuza CIA tarafından verilmiş resmi kod isimleri bunlar.
  • All of them had been crying a little; Grete now and then pressed her face against her father's arm.
    Hepsi biraz ağlamıştı; Grete arada bir yüzünü babasının koluna bastırmıştı.
  • I want all of you to be there. This really means a lot to me.
    Hepinizin orada görmek isterim. Bu beni çok mutlu eder.

  • You will let me be like a brother, will you not, for all our lives, for dear Lucy's sake?
    Hepimizin hayatları ve sevgili Lucy'nin hatırı için,bir erkek kardeş gibi olmama izin vereceksin değil mi?
  • I'm furious over a matter that concerns us all.
    Hepimizi ilgilendiren bir mesele hakkında çok kızgınım.
  • He makes us all proud,
    not a waste of my seed."
    Hepimizi gururlandırıyor, tohumumun
    boşa gitmediğini hissettiriyor.
  • We were all expanding in all areas of our life opening up to a lot of different attitudes.
    Hepimiz, hayatımızın tüm alanlarında, birçok farklı tutumlara açılarak gelişiyorduk.
  • All of us are mad.If it weren't for the fact every one of us ia slightly abnormal,there wouldn't be any point in giving each person a seperate name.
    Hepimiz çılgınız.Herbirimizin biraz anormal olduğu gerçeği olmasa,herkese ayrı bir isim vermenin bir amacı olmazdı.

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025