go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 571 kişi  20 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

egg

f. teşvik etmek, kışkırtmak
i. yumurta
  • After the eggs have been fertilised, they are deposited in tough rubbery egg cases that other creatures find poisonous.
    Yumurtalar döllendikten sonra, diğer yaratıkların zehirli bulduğu sağlam kauçuk yumurta muhafazalarına yerleştirilirler.
  • Have you ever heard of egg salad?
    Yumurta salatası diye birşey duymadın mı?

  • Couldn't we add a fried egg or something?
    Yağda yumurta ya da bir şey ilave edemez miyiz?
  • Three scrambled egg whites,
    Üç yumurtadan omlet,…
  • I want an egg now.
    Şimdi bir yumurta istiyorum.
  • She looks like she combs her hair with an egg beater.
    Hedda Hopper
    Saçlarını bir yumurta çırpıcıyla taramış gibi görünüyor.
  • You know you got a plate of scrambled egg in the bathtub?
    Küvette bir tabak omlet yediğini biliyor musun?
  • A bad egg always brings unhappiness,don't trust.
    Kötü adam herzaman mutsuzluk getirir,güvenme.
  • He's allergic to shellfish, milk, egg and most vegetables.
    Kabuklu deniz hayvanlarına, süte, yumurtaya ve bir çok sebzeye karşı alerjisi var.
  • He's allergic to shellfish, milk, egg and most vegetables.
    Kabuklu deniz hayvanları, süt, yumurta ve çoğu sebzeye alerjisi var.
  • Don't you want to be able to scramble
    an egg while it's still in the shell?
    Hala kabuğunun içindeyken yumurtayı
    karıştırabilmeyi istemez misin?
  • Have you any idea what fresh egg brings in these days?
    Bugünlerde taze yumurtanın ne kazandırdığına dair bir fikrin var mı?
  • The heat in this cockpit is getting unbearable. You can fry an egg on this control panel.
    Bu kokpitteki sıcaklık dayanılmaz bir hal alıyor. Bu kontrol panelinin üzerinde yumurta bile pişirebilirsin.
  • When I see an egg I could look at it for hours.
    Bir yumurta gördüğüm zaman, saatlerce ona bakabilirdim.
  • - He loves chicken and egg salad sandwiches. And buying his shirts, his pyjamas his handkerchiefs...
    - Tavuklu ve yumurtalı sandiviçi sever. Ve gömleklerini, mendillerini, pijamalarını kendi satın almayı da...
  • - The heat in this cockpitis getting unbearable. You can fry an egg on this control panel.
    - Bu kokpitteki sıcaklık dayanılmaz olmaya başladı. Kontrol panelinin üzerinde yumurta kızartabilirsin neredeyse.
  • A day without an argument is like an egg without salt.
    Angela Carter
  • A true friend is someone who thinks that you are a good egg even though he knows that you are slightly cracked.
    Bernard Meltzer
  • Acibadem kurabiyesi is a traditional Turkish cookie made of almonds, sugar and egg whites as macaroon.
  • Boredom is the dream bird that hatches the egg of experience. A rustling in the leaves drives him away.
    Walter Benjamin

54 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024