go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3086 kişi  28 Arl 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

bear

bore, borne, bearing, bears
f. taşımak, doğurmak
i. ayı
  • Now, bear in mind, I am just trying to keep up.
    Unutma ki ona ayak uydurmaya çalışıyordum.

  • Now if you'll bear with me for a few minutes, I'll give you the figures. What we need is a balanced tax program.
    Şimdi eğer bana birkaç dakika dayanabilirsen, sana rakamları vereceğim. İhtiyacımız olan şey dengeli bir vergi programı.
  • I can´t bear another man to come near me since I met you.
    Seninle tanıştığımdan beri, başka bir adamın yanıma yaklaşmasına dayanamıyorum.
  • I can't bear to look at you.
    Sana bakmaya dayanamıyorum.
  • You had her killed. I did not kill her but I bear some responsibilityfor her death, as do you
    Onu sen öldürdün. Ben öldürmedim ama ölümünde sorumluluk taşıyorum, tıpkı senin de taşıdığın gibi.
  • She can bear witness too.
    O da tanıklık edebilir.
  • Please bear in mind that our camera operators...had to constantly deal with movement of men and horses...exploding bombs…
    Lütfen kamera operatörlerimizin sürekli adamların ve atların hareketleriyle…patlayan bombalarla ilgilenmesi gerektiğini aklından çıkarma.
  • Don't bear a grudge!
    Kin besleme!
  • Of course you must bear in mind that I did not have full opportunity of examination such as I should wish.
    Elbette istediğim gibi inceleme fırsatım olmadığını göz önünde bulundurmalısın.
  • If these moves are complimented with the Power Glove it can destroy everything in its path. Bear this in mind.
    Eğer bu hareketler Güç Eldiveni ile tamamlanırsa, bu yol üzerindeki her şeyi yok edebilir. Bunu aklında tut.
  • I don't think my parents liked me. They put a live teddy bear in my crib.
    Woody Allen
    Ebeveynlerimin benden hoşlandığını sanmıyorum. Karyolama yaşayan bir oyuncak ayı koydular.
  • Wait till he sees that teddy bear I bought for his birthday.
    Doğum günü için aldığım oyuncak ayıyı görünceye dek bekle.
  • To ask that of my character is like asking rock to bear apples.
    Bu özelliğimi sormak kaya elma verir mi diye sormak gibidir.
  • Let fall thy blood on vulnerable crests.I bear a charmed life......which must not yield to one of woman born!
    Bırak kanın korumasız tepelere aksın.Büyüleyici bir hayat sürdüm….bu hayat bir kadına karşı koymalı.
  • I'm a bear from over the hill, you see And I was just wondering, um.. what sort of adventure are you up to today?
    Ben şu tepenin ardındaki ayıyım.Ve merak ediyordum siz acaba bugün ne tür maceralar yaşadınız?
  • I couldn't bear to think of anyone else touching her.
    Başka birinin ona dokunduğunu düşünmeye tahammül edemiyorum.
  • I can't bear looking in the mirror - I guess that's why my hair looks like this.
    Lance Bass
    Aynaya bakmaya dayanamıyorum - tahminimce saçlarımın böyle görünmesinin sebebi bu.
  • The settlement stipulates that both parties will bear the costs, if they fail to agree on the terms.
    Anlaşma, tarafların şartlarda mütabık olmaması halinde fiyatları düşüreceğini şart koşmaktadır.
  • But there's a big bear out there trying to bite the eagle's head off.
    Ancak orada kartalın kafasını ısırıp koparmaya çalışan büyük bir ayı var.
  • - What are you looking for?
    - She says she saw a boy in there.
    - How do you know about this?
    - The bear told me.
    - Ne arıyorsun?
    - İçeride bir çocuk gördüğünü söylüyor.
    - Bunu nereden biliryorsun?
    - Bana ayı söyledi.

345 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025