go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 837 kişi  27 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » cannot

cannot

f. yapamamak, edememek
  • Only you believe what cannot be seen.
    Yalnızcasen görülemeyene inanırsın.
  • And I have no argument with that. I think fear of flying is quite rational, because human beings cannot fly.
    Ve bununla ilgili diyeceğim bir şey yok.Bence uçma korkusu oldukça normal, çünkü insanlar uçamaz.

  • You just cannot predict it.
    Tahmin bile edemezsin.
  • The poem is sad because it wants to be yours, and cannot be.
    John Ashbery
    Şiir hüzünlüdür,çünkü o seninki olmak ister,ve olamaz.
  • They cannot pass an anti-discrimination bill through city council.
    Şehir meclisinden ayrımcılık karşıtı yasa tasarısını geçiremezler.
  • I cannot emphasize that too strongly, gentlemen. I expect you all to behave as patriots. And I wish you success.
    Size bunu çok fazlasıyla vurgulayamam, beyler. Hepinizin vatansever gibi davranmanızı bekliyorum. Ve size başarılar diliyorum.
  • When the system is off-line essential services go down, including fire protection. That is a risk I cannot take.
    Sistem çevrim dışıyken, yangın koruma dâhil gerekli servisler kesiliyor. Bu kabul edemeyeceğim bir risk.
  • I cannot allow your people inside.
    This ship was found floating dead in space
    Senin insanlarının-elemanlarının içeri girmesine izin veremem.
    Bu gemi, uzayda hareketsiz bir şekilde süzülürken bulundu.
  • And you, old goat? l've been looking for you.You cannot escape.
    Sen, ihtiyar keçi. Ben de seni arıyordum. Kaçamazsın.
  • You cannot run faster than a bullet.
    Idi Amin
    Sen bir kurşundan daha hızlı koşamazsın.
  • Art cannot result from sophisticated, frivolous, or superficial effects.
    Hans Hofmann
    Sanat, çok yönlü, anlamsız ya da yüzeysel etkiler sonucu olamaz.
  • I'm sorry, Sydney. I cannot even imagine how painful for you to see Allison but you have to setup a meeting with Sark and Allison.
    Özür dilerim, Sydney. Allison'u görmenin senin için ne kadar acı verici olduğunu hayal bile edemiyorum, ama Sark ve Allison ile bir görüşme ayarlamalısın.
  • We say that the hour of death cannot be forecast
    Ölüm saatinin tahmin edilemiyeceğini söylüyoruz
  • He is always crying over spilled milk. He cannot accept reality.It can’t be helped. Don’t cry over spilled milk.
    O,kötü olaylara herzaman üzülür,gerçeği kabul edemez,yapacak birşey yok,üzülmeye gerek yok.
  • I cannot but think of Lucy, and how different things might have been.
    Lucy'yi ve her şeyin ne kadar farklı olabileceğini düşünmekten başka bir şey yapamıyorum.
  • The cages are full.We cannot accommodate any new intakes until after Tuesday's auction.
    Kafesler dolu. Biz Salı günkü açık arttırma bitmeden hiçbir yeni giriş alamayız.
  • I cannot accept.
    Kabul edemem.
  • Jerry, you cannot imagine how much I hate this guy.
    Jerry, bu adamdan ne kadar nefret ettiğimi hayal edemezsin.

  • The 200th anniversary birthday gala has been indefinitely postponed.We cannot guarantee public safety.
    İkiyüzüncü yıldönümü doğumgünü galası süresiz ertelendi. Halkın güvenliğini garanti edemeyiz.
  • What passions cannot music raise or quell?
    John Dryden
    Hangi tutkular müziği yükseltemez yada bastıramaz.

2,637 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024