go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2877 kişi  27 Arl 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

taste

tasted, tasted, tasting, tastes
f. tatmak, tadına bakmak, yaşamak, tadı olmak
i. tat, çeşni, lezzet, tad, zevk, beğeni, tadımlık miktar
  • Taste this. Is this a dill?
    Şunun tadına bak. Dereotu mu?

  • I think your taste in clothing is absolutely terrible because you can't say a word, can you?
    Sanırım giyim konusunda zevkin kesinlikle berbat, çünkü tek kelime söyleyemiyorsun, değil mi?
  • The life of the James gang wasn't all killing.These young bucks had a taste for the ladies.
    Jamer mafyasının tüm işi öldürmek değildi. Bu gençler aynı zamanda güzel bayanlarla da ilgileniyorlardı.
  • Would you taste my hollandaise sauce?
    Hollandez sosumun tadına bakar mısın?

  • Herring salad. The chef's mother's own recipe. Just taste that.
    Herring salatası. Şefin annesinin kendi tarifi. Sadece tadına bak.
  • Miss, the bananas are fine today. Buy some. They taste good.
    Hanımefendi, muzlar güzel bugün. Biraz alın. Lezzetliler.
  • I voted Republican this year; the Democrats left a bad taste in my mouth.
    Monica Lewinsky
    Bu yıl Cumhuriyetçilere oy verdim; Demokratlar ağzımda kötü bir tat bıraktı.
  • Did you taste these peas?
    Bezelyeleri tattın mı?

  • Look at me. Your tears are so salty. I love to taste them. Hold me closer, Kichi-san.
    Bana bak. Gözyaşın çok tuzlu. Onu tatmayı seviyorum. Bana daha sıkı sarıl, Kichi-san.
  • We never taste a perfect joy; our happiest successes are mixed with sadness.
    Pierre Corneille
    Asla mükemmel bir keyif tatmayız; en iyi başarılarımız üzüntüyle karışır.
  • He is cratching at my back door.
    - I hear you how. But I don't listen no more.
    Suddenly, got the feeling that I could taste every hair of the fever dog.
    Arka kapımı tırmalıyor.
    - Seni duyuyorum. Ama daha fazla dinlemiyorum.
    Birdenbire bu haraketli köpeğin her bir kılının tadına bakabilirmişim gibi hissettim.
  • Your mother doesn't like my taste in clothing.
    Annen benim giyim zevkimi sevmez.

  • Yeah, but now I got
    a taste for corn dogs.
    Ama canım mısır unlu
    sosisli istedi.
  • Hey, Alan. Taste these.
    Alan, şunun tadına baksana.

  • that cough drops are medicine,
    especially when they taste like it, right?
    ...zor olmasa gerek, hele tadı da
    benziyorsa, değil mi?
  • - She won't get away. She's got a regular job
    - Is she related to anyone? Sexy?
    - Just a skinny chick. I see...so you have a taste for skinny chicks?
    - Uzaklaşamaz. Düzenli bir işi var.
    - Kimseyle ilişkisi var mı? Seksi mi?
    - Sıska bir piliç. Anlıyorum... senin sıska piliçlere ilgin var demek?
  • - She won't get away. She's got a regular job
    - Is she related to anyone? Sexy?
    - Just a skinny chick. I see...so you have a taste for skinny chicks?
    - Uzaklaşamaz. Düzenli bir işi var.
    - Kimseyle ilişkisi var mı? Seksi mi?
    - Sıska bir piliç. Anlıyorum... senin sıska piliçlere ilgin var demek?
  • - How is taste connected to your sense of smell?
    - By losing your sense of smell your sense of taste is greatly affected and diminishes.
    - Tad'ın koku alma duyunuz ile bağlantısı nedir?
    - Koku alma duyunuzu kaybettiğinizde, tad alma duyunuz büyük ölçüde etkilenir ve azalır.
  • - Taste this. - No, I just had a sandwich.
    - Şunun tadına bak. - Hayır. Şimdi sandviç yedim.

  • - Why was Colleen so interested in Johnny?
    - Maybe they had the same taste in antiques.
    - Niçin Colleen, Johnny ile o kadar ilgilendi?
    - Belki antikalar konusunda aynı zevke sahiplerdi.

231 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025