My dad can do everything

Sally: My dad’s really wonderful. He’s big and strong and handsome.
Annie: Really? Well, my dad can do everything.
Sally: Can he? What?
Annie: He’s really smart. He can speak a hundred languages.
Sally: A hundred! What languages can he speak?
Annie: Well, he can speak Spanish, Italian, French, German, Japanese, Arabic, and, uh, a lot more.
Sally: Well, my dad is very athletic.
Annie: Athletic?
Sally: Uh-huh. He can swim, ski, and play football, tenis, and baseball.
Annie: Oh, well, can your dad cook?
Sally: Cook? No, he can’t.
Annie: My dad is a wonderful cook.
Sally: Really?
Annie: Yes, and he can paint and play the piano, too.
Sally: Oh. My dad can’t do that. But my mom is beautiful and smart and she can….

Sally: Benim babam gerçekten olağanüstüdür. Büyük, güçlü ve yakışıklıdır.
Annie: Sahiden mi? şey, benim babam her şeyi yapabilir.
Sally: Öyle mi? Ne?
Annie: Çok zekidir. Yüz dil konuşabilir.
Sally: Yüz mü! Hangi dilleri konuşabilir?
Annie: Şey, İspanyolca, İtalyanca, Fransızca, Almanca, Japonca, Arapça ve ah, bir sürü dil konuşabilir.
Sally: Şey, benim babam çok atletiktir.
Annie: Atletik mi?
Sally: Ah-ha. Yüzebilir, kayabilir ve futbol, tenis ve beysbol oynayabilir.
Annie: Ah, peki, senin baban yemek pişirebilir mi?
Sally: Yemek pişirmek mi? hayır, yapamaz.
Annie: Benim babam müthiş bir aşçıdır.
Sally: Sahiden mi?
Annie: Evet ve resim yapabilir bir de piyano çalabilir.
Sally: Ah. Benim babam bunu yapamaz. Ama annem güzeldir, zekidir ve…