Lakta was a customs officer in Europe. He used to work in a small border town. It wasn’t a busy town and there wasn’t much work. The road was usually very quiet, and there weren’t many travelers. It wasn’t a very interesting job, but Latka liked an easy life. About once a week, he used to meet an old man. His name was Spevna. He always used to arrive at the border early in the morning in a big truck. The truck was always empty. After a while Latka became suspicious. He often used to search the truck, but he never found anything. One day he asked Spevna about his job. Spevna laughed and said, “I’m a smuggler.”
Last year Latka moved to the United States. One night he was having dinner in a restaurant in Los Angeles. On the other side of the restaurant he saw Spevna drinking champagne. Lakta walked over to him.
Lakta Avrupa’da bir gümrük memuruydu. Küçük bir sınır kasabasında çalışırdı. İşlek bir kasaba değildi ve çok iş olmuyordu. Yol genellikle çok sessizdi ve çok yolcu yoktu. Çok ilginç bir iş değildi ama Latka basit bir hayattan hoşlanıyordu. Yaklaşık olarak haftada bir kez yaşlı bir adamla karşılaşırdı. Adı Spevna idi. Sınıra, her zaman sabahın köründe büyük bir tırla gelirdi. Tır her zaman boştu. Bir süre sonra, Latka şüphelenmeye başladı. Sık sık tırı incelerdi ama asla hiçbir şey bulamadı. Bir gün Spevna’ya işini sordu. Spevna güldü ve “Ben bir kaçakçıyım” dedi.
Geçen yıl Latka Birleşik Devletlere taşındı. Bir gece Los Angeles’ta bir restoranda yemek yiyordu. Restoranın diğer tarafında şampanya içen Spevna’yı gördü. Lakta ona doğru yürüdü.
