go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 627 kişi  05 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

had

had, had, having, has
[have] f. sahip olmak, olmak, elde etmek, almak, yapmak, etmek, kabul etmek, göz yummak, aldatmak, dolandırmak, zorunda olmak, bulunmak
  • l'm sorry. l had no idea--
    Özür dilerim. Hiç fikrim yoktu--

  • A teacher cleared of having sex with a special needs pupils says she had exposed herself to the risk of a false accusation.
    Özel gereksinimi olan öğrencilerle seks yapmaktan aklanan bir öğretmen kendisini yanlış suçlama riskine maruz bıraktığını söylüyor.
  • It looked like they had bomb in their bags. They were ready to bomb the theater.
    Öyle görünüyor ki çantalarında bomba vardı. Tiyatroyu havaya uçurmaya hazırlardı.
  • And l could be comfortable too, if l had pants like that.
    Öyle bir pantolonum olsaydı ben de öyle rahat ve espirili olabilirdim.

  • They had the whole lives ahead of them.
    Önlerinde daha koca bir hayat vardı.
  • A death sentence would have the same effect on our neighbors as the Brunswick Manifesto had on our countrymen.
    Ölüm cezası komşularımız üzerinde, Brunswick Manifestosunun vatandaşlarımız üzerinde yaptığı etkinin aynını yapardı.
  • I had to fart, and I didn't want
    to do it in front of her.
    Osurmam gerekiyordu, ama
    onun önünde yapmak istemedim.
  • By the time they got there, the dig had been evacuated. FTL must have found whatever was buried there.
    Oraya vardıkları zaman, yurt boşaltılmıştı. FTL, oraya her ne gömüldüyse bulmuş olmalı.
  • I went there. Said they had never hear of a man by that name .The parcel was still there.It had never been opened.
    Oraya gittim. Bu isimde bir adam hakkında bir şey bilmediklerini söylediler. Koli hala oradaydı. Hiç açılmamış.
  • I had to get out of there, Charlie.
    Oradan çıkmak zorundaydım, Charlie.

  • As I sat there, I had a strange feeling I was enjoying myself. I'd never really enjoyed Christmas before.
    Orada oturduğumda, eğleniyormuşum gibi garip bir hisse kapıldım. Daha önce gerçekten hiç Noel’in tadını çıkarmamıştım.
  • You had to be there.
    Orada olmalıydın.

  • She had been standing there waiting and sprung forward lightly, Gregor had not heard her coming at all, and as she turned the key in the lock she said loudly to her parents At last!.
    Orada duruyordu ve bekliyordu ve öne doğru hafifçe eğilmişti.Gregor onun gelişini hiç duymamıştı.ve o anahtarı kilitin içinde çeviriken O,ebeveynlerine yüksek sesle sonunda,nihayet dedi.
  • He’s had his yacht since 1992.
    Onun yatı 1992 yılından bu beri vardır.

  • In all his writings, page 47 had critical information.I want to know why we don't have that page.
    Onun tüm yazılarında, 47. sayfada kritik bir bilgi bulunur. Bizde neden bu sayfanın olmadığını öğrenmek istiyorum.
  • The almost vertical little ostrich feather on her hat, which had been source of irritation to Samsa all the time she had been working for them, swayed gently in all directions.
    Onun şapkasında neredeyse dikey küçük devekuşu tüyü,bu Samssaya sinir bozucu kaynak olmuştu,sürekli onlar için çalımaktaydı,bütün yönlerde kibarca hükmetti.
  • He also had two first-class airline tickets to Athens, Greece,that he never used.
    Onun da hiç kullanmadığı Yunanistan'a, Atina'ya birinci sınıf iki uçak bileti vardı.
  • The fact she had a child. Is that what attracted you?
    Onun çocuğu olması (gerçeği). Seni çeken bu muydu?
  • One of the feats he told about was a leap he had made in a city Called Rhodes.
    Onun bahsettiği kahramanlıklardan biri Rhodes denilen bir şehirde yaptığı bir atlamaydı.
  • You had her killed. I did not kill her but I bear some responsibilityfor her death, as do you
    Onu sen öldürdün. Ben öldürmedim ama ölümünde sorumluluk taşıyorum, tıpkı senin de taşıdığın gibi.

11,648 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024