go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 640 kişi  05 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

had

had, had, having, has
[have] f. sahip olmak, olmak, elde etmek, almak, yapmak, etmek, kabul etmek, göz yummak, aldatmak, dolandırmak, zorunda olmak, bulunmak
  • When the villager learned that he had brought the monster back to life they blew up the dam.
    Köylü o canavar yeniden hayata getirdiğini anladığında onlar barajı patlattılar.
  • I took Freddy in when you had a bad
    time, and now you try to push me out!
    Kötü zamanınızda Freddy'i aldım
    ve şimdi beni atmaya çalışıyorsunuz!
  • They've had to cancel tomorrow's football match because of the bad weather
    Kötü hava yüzünden yarınki maçı iptal etmek zorunda kaldılar
  • I had to work in the coal mines.
    Kömür madenlerinde çalışmak zorunda kaldım.

  • You had to go all the way to the terrace to get the cognac and the champagne.
    Konyak ve şampanya almak için ta terasa kadar gitmeniz gerekiyordu.
  • When I had cleared it all up I had an interview with him, and finding that he would not tell me the story, I told it to him, on which he had to confess that I was right and to add the very few details which were not yet quite clear to me.
    Konuyu açıklığa kavuşturduktan sonra,onunla bir görüşme yaptım,ve bana hikayeyi anlatmayacağını keşfettim,onu ona söyledim,onunla ilgili haklı olduğumu itiraf etmek ve henüz bana oldukça net olmayan çok az sayıda detayı eklemek zorunda kaldı.
  • I couldn't talk. I had a meeting.
    Konuşamadım. Bir toplantım vardı.

  • Having answered the Count's salutation, I turned to the glass again to see how I had been mistaken.
    Kontun selamını yanıtlayıp nasıl yanıldığımı görmek için tekrar cama döndüm.
  • My husband and I had decided to buy a new house, and I’d made an appointment to see our bank manager.
    Kocam ve ben yeni bir ev almaya karar vermiştik ve banka müdürümüzle görüşmek için bir randevu ayarlamıştım.

  • My husband told to me that He had the impression that I wasn't happy these days.
    Kocam bugünlerde benim pek te mutlu olmadığımı düşündüğünü söyledi.
  • Once an individual space-time pathway had been used......it could not be reused.If we bring your mother back now......it will only be for one day....
    Kişisel uzay-zamanlı geçiş yolu bir kez kullanılınca…tekrar kullanılamaz. Eğer anneni geri getirirsek şimdi…bu sadece bir gün için olacak.
  • I had a girlfriend.
    Kız arkadaşım vardı.

  • She soon realised what had really happened, opened her eyes wide, whistled to herself, but did not waste time to yank open the bedroom doors and shout loudly into the darkness of the bedrooms: Come and 'ave a look at this, it's dead, just lying there, stone dead!
    Kısa sürede gerçekten ne olduğunun farkına varmıştı,gözlerini ayırdı,kendi kendine ıslık çaldı,fakat yatakodasının kapılarını açmak için ve yatak odalarının karanlığına yüksek sesls bağırmak için zaman kaybetmedi:gel ve buna bak,bir ölü,tam orada uzanıyor,taş gibi ölü.
  • I wish we had a mirror
    Keşke bir aynamız olsaydı.
  • I had a quick ear and could pick up languages.
    Diane Cilento
    Keskin bir kulağım vardı ve dilleri kapabiliyordum.
  • He had an informant who possessed the tape of the surveillance camera in the building.
    Kendisinin, binadaki izleme kamerasının kasetini elinde bulunduran, bir muhbiri vardı.
  • I am the one who got myself fat, who did all the eating. So I had to take full responsibility for it.
    Kirstie Alley
    Kendimi şişmanlatan, tüm yeme işini yapan tek kişi benim. Bu nedenle bunun tüm sorumluluğunu almalıyım.
  • I thought I was clever, but it looks
    like you and I had the same idea.
    Kendimi akıllı sanıyordum, ama öyle
    görünüyor ki ikimiz de aynı şeyi düşünmüşüz.
  • You've had your share of happiness.
    Kendi payına düşen mutluluğa sahip oldun.

  • I came tiptoe into our own room, and found Mina asleep, breathing so softly that I had to put my ear down to hear it.
    Kendi odamıza parmak uçlarımda geldim ve Mina'yı uyurken buldum, öyle hafif nefes alıyordu ki duymak için kulağımı koymam gerekti.

11,648 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024