go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 508 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

put

put, put, putting, puts
f. koymak
i. fırlatma
s. hareketsiz
  • If you want children to keep their feet on the ground, put some responsibility on their shoulders.
    Abigail Van Buren
    Eğer çocukların ayaklarının yere basmasını istiyorsanız, onların omuzlarına biraz sorumluluk yükleyin.
  • If only you could put your mind to something worthwhile.
    Eğer aklını işe yarayan şeylere çalıştırsaydın.

  • Your lordship will be accused of my death and put in jail. And I can't allow that.
    Efendimiz, ölümümden sorumlu tutulacak ve hapse atılacaksınız. Buna izin veremem.
  • Sir, you should put that case in the compartment above your head.
    Efendim, o valizi başınızın hemen üzerindeki bölmeye koymalısınız.
  • Sir, there are a lot of discs. We found this among them. We'll put it into this envelope and seal it.
    Efendim, bir sürü disk var. Bunu aralarında bulduk. Onu bu zarfa koyup mühürleyeceğiz.
  • I don't think my parents liked me. They put a live teddy bear in my crib.
    Woody Allen
    Ebeveynlerimin benden hoşlandığını sanmıyorum. Karyolama yaşayan bir oyuncak ayı koydular.
  • My ninth grade science teacher once told me that if you put a frog in boiling water, it'll jump out. But if you put it in cold water and heat it up gradually, it'll just sit there and slowly boil to death.
    Dokuzuncu sınıf öğretmenim bir keresinde şöyle demişti. Eğer bir kurbağayı kaynar suya koyarsan, dışarı zıplayacaktır. Ama eğer soğuk suyun içine koyup suyu yavaş yavaş ısıtırsan, orada öylece duracak ve yavaş bir şekilde ölünceye kadar haşlanacaktır.
  • Get down on your knees, and
    put your hands behind your head.
    Dizlerinin üstüne çök ve ellerini
    başının arkasına koy.
  • She put her tongue
    in your mouth?
    Dilini ağzına mı sokmuştu?
  • Later.--Mina and I have worked all day, and we have put all the papers into order.
    Daha sonra Mina ve ben bütün gün çalıştık ve bütün evrakları düzenledik.
  • I’m asking you to put your feelings aside for something more important.
    Daha önemli bir şey için duygularını bir tarafa bırakmanı istiyorum.
  • The gipsy put a spell on me. l lost my head and all my sense in that labyrinth, l almost met my death.
    Çingene bana büyü yaptı.Ben de kafamı ve bütün hislerimi o labirentte kaybettim.Neredeyse ölümümle tanışacaktım.
  • Did I say put chocolate sauce on there?
    Çikolata sosu da olsun dedim mi?
  • Drop the bag. Put your hands up.
    Çantayı bırak. Ellerini kaldır.

  • Chris, did you put a
    coonskin cap on Stewie?
    Chris, bu rakun derisi
    başlığı sen mi taktın?
  • After the Challenger accident, NASA put in a lot of time to improve the safety of the space shuttle to fix the things that had gone wrong.
    Sally Ride
    Challenger kazasından sonra, NASA yanlış giden şeylerii düzeltmek amacıyla uzay mekiğinin güvenliğini arttırmak için çok zaman harcadı.
  • For answer he put his finger to his lips and turned away.
    Cevap için parmağını dudaklarına koydu ve arkasını dönüp gitti.
  • Here you are, Peterson, run down to the advertising agency and have this put in the evening papers.
    Buyrun, Peterson,reklam ajansına yetişelim ve bunu akşam gazetelerine koyduralım.
  • The bourgeoisie will never dare put the barrels of guns in their own mouths.
    Burjuvazi silahın namlusunu kendi ağzına dayamaya asla cesaret edemeyecektir.
  • We put it in wine because it's less noticeable. When it's in tea, it has a distinct odor.
    Bunu şaraba koyarız çünkü daha belirsizdir. Çaya koyduğumuzda çok belirgin bir kokusu oluyor.

3,010 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024