go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 883 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

got

got, gotten, getting, gets
[get] f. almak, edinmek, elde etmek, ele geçirmek; satın almak; getirmek, götürmek; varmak, gelmek; kazanmak; yapmak; idrak etmek; anlamak; başına gelmek; olmak; başlamak; canına okumak; öldürmek; açığını bulmak, yalanını çıkarmak
  • Hey, got to hit the crapper.
    Selam, tuvalete gitmeliyim.

  • We haven't got time for a ballot.
    Seçim için zamanımız yok.
  • Well, he's got the motive,
    the opportunity, and the money.
    Sebebi, fırsatı ve parası var.

  • In order to be respected, authority has got to be respectable.
    Tom Robbins
    Saygı duyulması için otoritenin saygın olması gerekir.
  • I think he got out.
    He must be somewhere in New York.
    Sanırım, çıkabilmiş.
    New York'da bir yerlerde olsa gerek.
  • They got a base in Sarasota, I think.
    Sanırım Sarasota'da bir üsleri var.

  • I think you got hit
    by the thunderbolt.
    Sanırım sana yıldırım çarptı.
  • I think we got a bad bun tube.
    Sanırım imansız bir çörek paketimiz var.

  • I think he's got a trick or two
    up his sleeve.
    Sanırım elinin altında birkaç şey var.

  • I think he's got a trick or two up his sleeve.
    Sanırım elinin altında birkaç şey var.

  • They had some rolls, so I got some rolls.
    Sandviç ekmekleri vardı, bu nedenle biraz sandviç ekmeği aldım.

  • I just got a message from Sandra. She's coming back to work.
    Sandra'dan mesaj aldım. İşe geri dönüyormuş.

  • She's got a part-time job,she works at the art gallery.
    Sanat galerisinde part-time bir işi var.
  • I've got you a new suit,
    new shirt, new tie.
    Sana yeni bir takım,
    gömlek ve kravat aldım.
  • I got to tell you.
    Sana şunu söyleyeyim.
  • I told you. I've got a date.
    Sana söylemiştim.
    Randevum var.
  • I got you an apartment in the building.
    Sana bu apartmanda bir daire ayarladım.

  • I got you a little going-away present.. but, uh, I gotta kind of track it down first.
    Sana bir çeşit güle güle hediyesi aldım. ..ama,ah, önce bunu yakalamalıyım.
  • I ain't got time to babysit you. Put your hand on top of your head. Turn around. Sit down.
    Sana bakıcılık yapacak zamanım yok. Elini başını üstüne koy.Dön.Otur.
  • He got everything you had.
    Sahip olduğun her şeyi aldı..


4,947 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024