go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 703 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

live

lived, lived, living, lives
f. yaşamak
s. canlı
  • It belongs to all of us,to live peacefully together......
    Bunlar hepimize ait, birlikte barış içinde yaşayalım diye.....
  • This will live long after you're dust. That is real happiness.
    Bu seni toz duman olduğundan sonrda bile yaşayacaktır. Gerçek mutluluk budur.
  • Do you live here in this forest in total poverty? I mean, I hate to think what the toilet facilities alike around here...
    Bu ormanda tamamen mahrumiyet içinde mi yaşıyorsunuz? Yani burada umumi tuvaletlerin neye benzediğini düşünmek istemiyorum.
  • Without that, I... I have no reason to live.
    Bu olmadan, ... yaşamak için hiç bir sebebim yok.

  • People this stupid shouldn't be allowed to live.
    Bu kadar salak insanların yaşamasına izin verilmemeli.

  • These impossible women! How they do get around us! The poet was right: Can't live with them, or without them.
    Aristophanes
    Bu imkansız kadınlar!Nasılda etrafımızda dolanırlar!Şair haklıydı:onlarlada onlarsızda yaşayamayız.
  • You put at risk the live of every man and woman working at this agency
    Bu ecentede çalışan her kadın ve erkeğin hayatını riske atıyorsun.
  • Do you live, work, or go to school in the area?
    Bu bölgede yaşıyor, çalışıyor veya okula gidiyor musunuz?

  • I can't live like this. I'm being stalked.
    Böyle yaşamaya devam edemem. Takip ediliyorum.

  • We live in the moment.
    Bizler ânı yaşarız.
  • Well, we kinda believe
    in live and let live.
    Biz daha çok, yaşama ve
    yaşamaya izin verilmesine inanırız.
  • Couples who live together do start to look alike.
    Birlikte yaşayan çiftler birbirlerine benzemeye başlarlar.
  • If I could only live to see it,
    to be there with you.
    Birlikte sonucu görebilecek kadar
    yaşamak isterdim.
  • I went to Israel to live there as a Jew,
    in the twilight of my life.
    Bir Yahudi olarak İsrail'e
    hayatımın son günlerini yaşamaya gittim.
  • With a tyrant, it's better to live on your knee than stand erect and be killed. And you have the blood of the Caesars in you.
    Bir tiranla (zalim hükümdar), dizinin üstünde yaşamaya devam etmek dik durup öldürülmekten iyidir. Ayrıca sende Sezar’ların kanı var.
  • One day I found a traveler's camp. Now I live there with my dog in a tent I bought.
    Bir gün bir yolcu kampı keşfettim. Şimdi orada, satın aldığım bir çadırda köpeğimle birlikte yaşıyorum.
  • Most first-year university students live in halls of residence and then they want to live alone.
    Biçok üniversite öğrencisi ilk yıllarında yurtta kalırlar ve sonrasında yalnız yaşamak isterler.
  • Bernard Goetz's mother used to live there.
    Bernard Goetz'ın annesi orada yaşamış.

  • Spotted pythons are small Australian pythons that prefer to live in caves and crevices.
    Benekli pitonlar mağara ve oyuklarda yaşayan küçük Avusturya pitonlarıdır.
  • I have made a public statement about me and Ralph by being seen with him. I don't need to make any other. You can live the way you want.
    Francesca Annis
    Ben ve Ralp hakkında onunla görüldüğüm için bir kamu açıklaması yaptım.Birbaşka ifade vermeme gerek yok.İstediğin şekilde yaşayabilirsin.

2,788 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024