go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1281 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

live

lived, lived, living, lives
f. yaşamak
s. canlı
  • Loving people live in a loving world. Hostile people live in a hostile world. Same world.
    Wayne Dyer
    Seven insanlar seven bir dünyada yaşarlar.Düşman insanlar düşman bir dünyada yaşarlar.Aynı dünya.
  • To live with you in peace and love… Do you have conditions for total surrender?
    Seninle huzur ve sevgi içinde yaşamak…Tümüyle teslimiyet için koşulların uygun mu?
  • It is impossible to live without you...without your voice,your laugh...without your hand.
    Senin sesin,gülüşün,ellerin olmadan, sensiz yaşamak imkansız.
  • It is impossibleto live without you...without your voice,your laugh...without your hand.
    Senin sesin,gülüşün,ellerin olmadan, sensiz yaşamak imkansız.
  • You shall live, and you glory will live with you.
    Sen yaşayacaksın, senin onurun da seninle beraber yaşayacak.
  • You do not live in America. No such place exists. Your clay is the clay.. of some Litvak shtetl. Your air is the air of the steppes...because she carried that old world on her back.
    Sen Amerika'da yaşamıyorsun. Böyle bir yer hiç yok. Senin hamurun Litvak shtetl(Yahudi ailesi)) hamurudur. Senin havan Steplerin havasıdır.. Çünkü o bu eski dünyayı sırtında taşımıştır.
  • I guess I'll retire someday if I live that long.
    Bobby Bowden
    Sanırım, bir gün emekli olacağım, tabii eğer o kadar uzun süre yaşarsam.
  • I'm telling you, Martha,
    I can't live this lie anymore!
    Sana söylüyorum Martha, daha
    fazla bu şekilde yaşayamam!
  • Sorry to bother you.
    I live down the beach
    Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın.
    Sahilin aşağısında oturuyorum.
  • I don't know if it's not braver to die, but I recognize the habit, the addiction to being alive. So we live past hope.
    Ölmenin daha cesurca olup olmadığını bilmiyorum, ama bu alışkanlığı, sağ olmanın tutkusunu tanırım. Bu nedenle ümitsiz bir durumda yaşar gideriz.
  • He's in the building across the street from where I live.
    Oturduğum yerin karşısındaki binada.

  • I came to the woods because I
    wished to live deliberately,
    Ormana geldim çünkü hayatı bütün
    ayrıntıları ile yaşamak istedim,...
  • They could live here too.
    I'll watch them.
    Onlar da burada kalabilir.
    Ben onlara bakarım.
  • From then on, I realized this is what I want to do, what I'm supposed to do: Giving energy and receiving it back through applause. I love it. That's my world. I love it. I enjoy it. I live for it.
    Erykah Badu
    O zamandan beri,bunun yapmak istdiğim,benden yapmam beklenen şey olduğunun farkındayım:enerji verme ve onu alkışla geri alma.Bunu seviyorum,bu benim dünyam,bunu seviyorum,bundan hoşlanıyorum ve bunun için yaşıyorum.
  • He doesn't even know where you live.
    Nerede yaşadığını bile bilmiyor.

  • Well, so he can live without his Valium for a couple of days.
    Ne olmuş, antidepresanları olmadan bir kaç gün dayanabilir.

  • How can you live with yourself, you horrible evil man?!
    Nasıl canlı kalabiliyorsun, korkunç zalim adam?

  • I couldn't live without my music, man. Or me mum.
    Robbie Williams
    Müziksiz,erkeksiz, yada annem olmadan yaşayamadım.
  • Members of Congress must live according to the same laws as everyone else.
    Bobby Jindal
    Meclis Üyeleri diğer herkesle aynı kanunlara göre yaşamalıdır.
  • You can live on the estate
    with your kids.
    Malikanede çocuklarınla birlikte kal.

2,788 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024