En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
lived,
lived,
living,
lives
f. yaşamak
s. canlı - Yeah, yeah. If I can't be a banker, I don't wanna live.
Evet, evet. Eğer bankacı olamıyorsam, yaşamak istemiyorum.
- He used to work in our factory and live in this house
Eskiden bizim fabrikamızda çalışıyordu ve bu evde yaşıyordu. - Not my best work,
but I can live with it. En iyi eserim değil, ama
bununla da yaşayabilirim. - Why do we live in Iceland if it isn't economically viable?
Ekonomik olarak uygun değilse, niçin İslanda’da yaşıyoruz? - If you do your duty We don't live a problem
eğer görevini yaparsan bri sorun yaşamayız. - I don't think my parents liked me. They put a live teddy bear in my crib.
Woody Allen Ebeveynlerimin benden hoşlandığını sanmıyorum. Karyolama yaşayan bir oyuncak ayı koydular. 18.06.2010 onr - ?eviren: ttrfromnowon !- I intend to live forever, or die trying.
Groucho Marx Ebediyen yaşamayı istiyorum,yada çabalayarak ölmeyi. 18.06.2010 onr - ?eviren: Duran !- You only live on this earth once.
Dünyaya sadece bir kere gelirsin.
- Yesterday when you said I
don't live with purpose... Dün amaçsız yaşadığımı
söylediğinde... - You'll live better here
than most people outside. Dışarıdakilerin çoğundan
daha iyi yaşayacaksın. - How did you live with yourself
before? Daha önceden yaptıklarınla
nasıl yaşıyordun? - We live in very, very, very dangerous times.
Craig Shirley Çok, çok, çok tehlikeli zamanlarda yaşıyoruz. 18.06.2010 onr - ?eviren: derya !- I realize now that it is too late......that honor does not live in a name. It is about what you carry in your heart.
Çok geç olduğunu şimdi fark ediyorum... şeref bir isimde yaşamaz. Kalbinde ne taşıdığınla alakalıdır. - Do you live near here?
Buraya yakın mı oturuyorsun?
- So the people who own this
live mostly in New York? Buranın sahipleri genellikle
New York'ta mı yaşıyorlar? - And I'll live there, and I'll make sure that nothing happens to it.
Burada yaşayayım ve giysilere bir şey olmadığından emin olayım.
- do you live here?
burada mı oturuyorsun?
- How do I live with myself?
Bununla nasıl yaşarım? - I'm just learning to live with it.
Bunun birlikte yaşamayı öğreniyorum.
- I'll hang it on the balcony. This stupid plant doesn't know how to live inside the house.
Bunu balkona asacağım. Bu aptal bitki evin içinde nasıl yaşanacağını bilmiyor. 30.08.2009 neslitukenmis !
2,788 c?mle
|