go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 920 kişi  03 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

day

i. gün, gündüz
  • All of a sudden you're taking interest in what I do You have an opinion about my life now?Okay, you listen to me.I am getting married,|the day after tomorrow and...You are going to come to my wedding, -- and you are going to sit there, |and enjoy it, and support me.
    Birdenbire ne yaptığımla ilgilenmeye başlıyorsun. Hayatım hakkında bir fikrin var artık?Peki, dinle beni, yarından sonra evleniyorum ve…sen düğünüme geleceksin – ve orada oturup eğlenecek ve beni destekleyeceksin.
  • Just the day before, he was turned down by a bank.
    bir önceki gün, bir banka tarafından reddedilmişti.

  • I can’t miss another day of work. That’s my bread and butter.
    Bir iş günü daha kaçıramam,o benim yiyecek kaynağım,ekmek teknem.
  • We always knew this day would come.
    Bir gün,bu günün geleceğini biliyorduk.

  • Some day, and that day may never
    come, I'll ask a service of you.
    Bir gün, ki o gün asla gelmeyebilir,
    senden bir hizmet isteyeceğim.
  • A day may sink or save a realm.
    Alfred Lord Tennyson
    Bir gün, bir kırallığı kurtarabilir yada batırabilir.
  • One day a golden carriage drawn by six horses stopped before their house.
    Bir gün, altı atın çektiği altından bir at arabası onların evinin önünde duruverdi.
  • One day she'll fly back to the nest.You wait and see.
    Bir gün yuvaya geri uçacak. Bekle ve gör.
  • One day l went out to my car and there's a dent in the front. l look closer. There's blood and some brown hair.l still don't know what happened.
    Bir gün dışardaki arabama gittim ve ön tarafta bir çökük vardı. Daha yakından baktım. Kan ve biraz kahverengi kıl vardı. Hala ne olduğunu bilmiyorum.
  • One day I found a traveler's camp. Now I live there with my dog in a tent I bought.
    Bir gün bir yolcu kampı keşfettim. Şimdi orada, satın aldığım bir çadırda köpeğimle birlikte yaşıyorum.
  • One day you'll see that your agreement is one-sided.You'll see you're harboring a guilt, just like everyone else.
    Bir gün anlaşmanın tek taraflı olduğunu göreceksin. Başka herkes gibi bir suçu gizlediğini anlayacaksın.
  • Yeah, I get to drive his car twice a day for three to six months, depending on good behavior.
    Bir de, davranışlarıma bağlı olarak, arabayı üç ila altı ay arası günde iki kere kullanmaya hak kazandım.

  • I’ll leave in five minutes, but you’ll be here all day.
    Beş dakika içinde çıkacağım ama sen bütün gün burada olacaksın.

  • When you held me in your arms I was hoping that someday.. Some day you'd get me out of all this I wanted you to take me away from my husband and my uncle.
    Beni kollarına aldığında bir gün.. bir gün beni tüm bunlardan kurtaracağını umuyordum. Beni kocamdan ve amcamdan alıp götürmeni istedim.
  • l'm on the second day of a new diet. Hey, uh, Hans l gave up chocolate.
    Ben yeni bir rejimimin ikinci günündeyim. Baksana, uh Hans, ben çikolatayı bıraktım.
  • I’ll be here in front of the computer screen all day.
    Ben tüm gün burada bilgisayar ekranının başında olacağım.

  • I am getting married, the day after tomorrow.
    Ben öbür gün evleniyorum.
  • I worked for people day and night.
    Ben gece gündüz insanlar için çalıştım.
  • Maybe you’ll be a computer programmer or a communications expert one day.
    Belki bir gün bir bilgisayar programcısı veya iletişim uzmanı olacaksın.

  • Mrs. Vandergilt, please tell our viewers about an ordinary day in your life.
    Bayan Vandergilt, lütfen izleyicilerimize hayatınızdaki sıradan bir günü anlatın.


2,430 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024