go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1418 kişi  15 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

said

said, said, saying, says
s. adı geçen, denilen, bahsedilen
  • - You can forget about it. I mean, I can handle you being there, so don't worry about me. The other day you said I gave up because I didn't have faith.
    - Bunu unutabilirsin. Yani, orada olmanla baş edebilirim bu yüzden benim için endişelenme. Geçen gün vazgeçtiğimi söyledin çünkü inancım yoktu.
  • - l read, you arrived today, Lois! How nice!
    - How did you know l was here?
    - l called your hotel. They said you were on this number.
    - Nickie,, l've been thinking about you morning, noon and night.
    - Bugün geldiğini okudum, Lois. Ne güzel!
    - Burada olduğumu nereden bildin?
    - Otelini aradım. Bu numarada olduğunu söylediler.
    - Nickie, sabah, öğlen ve akşam hep seni düşündüm.
  • -Isn't this the destination?
    -No. Two more days.
    -Two more days?You said we've come 90 percent of the way.
    - Bu varacağımız yer değil mi?
    - Hayır.Daha iki gün var.
    - İki gün mü? Yolumuzun yüzde 90'ı aştık demiştin.
  • - This is like one of those things that you can only see on Christmas cards, but I said nothing because of the the knot in my throat. That was very nice. What's your name?
    - Reinaldo Arenas.
    - Who wrote this?
    - I did.
    - Bu sadece Noel kartlarında görebileceğin türden birşeydi, ama boğazımdaki düğümden dolayı birşey demedim. Gerçekten çok güzeldi. adın nedir?
    - Reinaldo Arenas.
    - Bunu kim yazdı?
    - Ben.
  • - if this is some kind of joke I'm in no mood.. - There must be some misunderstanding. - You're very ill-mannered. - That's right...ill-mannered and a liar - Yes, I said you're a liar! A liar
    - Bu bir çeşit şakaysa hiç havamda değilim. - Bir yanlış anlaşma olmuş olmalı. - Tavırların hastalıklı senin. - Doğru hastalıklı ve yalancı. - Doğru. Demiştim yalancısın sen! Yalancı!
  • - I didn't say we're Ted Danson. - You did. You said we're Ted Danson.
    - Bizim Ted Danson olduğumuzu söylemedim. - Dedin. Biz Ted Danson'ız dedin.

  • - ?t's over.
    - No, Bert, I said we have a meeting.
    - Bitti artık.
    - Hayır, Bert, görüşeceğiz diyorum.
  • - She said I could invite some friends. - Maybe.
    - Bir kaç arkadaşımı davet edebilirmişim. - Belki.

  • - I hardly said a word to my wife until I said yes to a divorce one day.
    - Bir gün boşanmaya evet diyene kadar karımla zar zor bir kelime etmişimdir.
  • - I bet you want to be a ballerina.
    - I never said that.
    - It's every little girl's dream.
    - What if I'm fat or my head's too big?
    - Bahse varım ki balerin olmak istiyorsundur.
    - Böyle bir şey söylemedim hiç.
    - Bu her küçük kızın hayalidir.
    - Peki şişmansam ve kafam kocamansa?
  • - That's a nice collection of toys.. your father keeps in the garage.
    - Who said these were my dad's?
    - Baban garajda bir dizi güzel oyuncağın koleksiyonunu saklıyor.
    - Babama ait olduğunu kim demiş?
  • - ? shouldn't have said anything.
    - You didn't.
    - Aslında söylememem lazımdı.
    - Söylemedin de.
  • - Mum said father had coughed. And he felt very ill. A handkerchief full of blood... because of coughing of course.
    - Annem babamın öksürdüğünü söyledi. Ardından çok kötülemiş. Bir mendil dolusu kan... ama öksürükten dolayı tabi.
  • - You lost your temper, you said a few ridiculous things.
    - You set it right.
    - Aniden öfkelendin, birkaç gülünç şey söyledin.
    - Sen durumu düzelttin.
  • - Surgery! You're going to the dentist! - You said it could be very serious.
    - Ameliyat! Dişçiye gidiyorsun! - Çok ciddi olabileceğini söylemiştin.

  • - Be fair. I never said that.
    - Not exactly, but close.
    - You misinterpreted.
    - Stop interrupting.
    - Adil ol. Bunu asla söylemedim.
    - Tam olarak değil, ama yakın.
    - Sen yanlış anladın.
    - Sözümü kesmeyi bırak.
  • 'Your hair wants cutting,' said the Hatter.
    'Saçın kesilmek istiyor' dedi Hatter.
  • 'Very well,' said he, 'you shall know all about the machine.' He took a step backward, slammed the little door, and turned the key in the lock.
    'Pekala' dedi, 'makineyle ilgili her şeyi öğreneceksin.' Geriye doğru bir adım attı, küçük kapıyı çarptı ve anahtarı kilide takıp çevirdi.
  • 'I know SOMETHING interesting is sure to happen,' she said to herself, 'whenever I eat or drink anything; so I'll just see what this bottle does.
    'Ne zaman bir şey yesem yada içsem kesinlikle ilginç bir şey olur biliyorum'dedi kendine,bu yüzden bu şişenin ne yapacağını anlayacağım.
  • 'Photography is one of my hobbies,' said he.
    'Fotoğrafçılık hobilerimden biridir'dedi o.

2,995 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024