go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 492 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » running

running

rang, rung, running, runs
i. koşu, koşma, kaçakçılık, işletme, çalışma, ablukayı yarma
s. cerahatli, koşan, koşarak yapılan, kaçamak, cari, işleyen, akan, akar, iltihaplı, sürekli, peşpeşe, arka arkaya, işlek, genel, tekrarlanan
  • So, one call and you're just
    gonna go running back?
    Yani bir aramayla hemen
    geri mi koşacaksın?
  • All right, we're running out of time. Are
    we going to get this orgy started or what?
    Vaktimizi boşa harcıyoruz. Grup seks
    yapacak mıyız, yapmayacak mıyız?
  • We're running a trace
    on your phone right now.
    Şu anda telefon kayıtlarınızı inceliyoruz.
  • Before I quit the company, I was running sales and marketing departments.
    Şirketten ayrılmadan önce satış ve pazarlama departmanlarını yönetiyordum.
  • Sonny's running wild. He wants
    to go to mattresses already.
    Sonny kızgın.
    Minderlerin ayarlanmasını istiyor.
  • I couldn't believe it when I saw you running.
    Seni koşarken gördüğümde inanamadım.

  • We were running molasses
    from Havana when you were a baby.
    Sen bebekken,
    Havana'dan şeker pancarı taşırdık.
  • The accused must have picked them up before running away.
    Sanık kaçmadan önce onları almış olmalı.
  • When I couldn't be straight with you I'm running out of conversation.
    Sana doğruları söyleyemediğimde, konuşmaktan kaçıyorum.
  • He gave us a make and partial plate.
    We're running it now.
    Plakanın yarısını verdi.
    Araştırıyoruz.
  • Now we're running after these doves.
    Ondan sonra da onları kovalamaya başladık.

  • Clients are running scared.
    Müşteriler korkup kaçıyor.
  • Muff was carrying the flashlight He carries it in his mouth He's so cute.. running along ahead with the light shining.-
    Muff cep feneri taşıyordu. Feneri ağzında taşıyordu. Çok hoştu....önünde pırıldayan bir ışıkla birlikte koşuyordu.
  • She's in one of the cars with the motors running. Find her!
    Motoru çalışan arabaların bir tanesinin içinde. Bulun onu!

  • There's no danger in running out of appetites.
    İştahın bitmesinde her hangi bir tehlike yok.

  • My unemployment cheques are running out. l may do a course at Columbia with the last of my savings.
    İşsizlik çeklerim tükeniyor. Belki birikimlerimin kalanıyla Colombia'da bir kursa katılırım.
  • Somebody's always running out
    of gas and I think you know who.
    İlla birinin benzini biter.
    Kim olduğu malum.
  • Time's running out
    for both of us.
    İkimizin de zamanı tükeniyor.
  • Everybody was running toward theharbor.
    Herkes limana doğru koşuyordu.

  • Walls don't fall like that unless they're made to fall. I think we're running into an ambush.
    Düşürülmüyorsa duvarlar bu şekilde düşmezler. Sanırım bir tuzağa giriyoruz.

514 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024