go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 899 kişi  17 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

going

went, gone, going, goes
i. gidiş, gitme, yol durumu, tempo, gidişat
s. giden, işleyen, başarılı (iş), satılan (mal)
  • All the other guys are going, but I don’t have any money.
    Diğer tüm çocuklar gidiyor ama benim hiç param yok.

  • You're going into the next waiting room.
    Diğer bekleme odasına gidersiniz.

  • I'm going to run some errands. Can
    I get you anything while I'm out?
    Dışarıda birkaç işim var. Gelirken
    sana bir şeyler getireyim mi?
  • I might be ready to move on You know, get my life back on track.So, I am going to ask Polly
    Devam etmek için hazır olabilirim.Biliyorsun, işleri rayına koymalıyım. Bu yüzden Polly’e soracağım.
  • I thought you were
    going to be supportive.
    Destek olacağını sanıyordum.
  • I'm just saying, if our
    marriage is going to last,
    Demek istediğim, evliliğimiz
    sonuna kadar gidecekse...
  • Nothing's going to change, Alan.
    Değişen bir şey olmayacak, Alan.
  • Later on, the bride and groom are going to change their clothes.
    Daha sonra, gelin ve damat kıyafetlerini değiştirecek.

  • Are we going to Steve Stifler' party afterwards?
    Daha sonra Steve Stifler'in partisine mi gidiyoruz?
  • Just the other day we were
    going to do it in your car
    Daha geçen gün arabanda yapacaktık...
  • For too long, Democrats have been telling people what they want to hear. I'm going to tell you what I believe.
    Deval Patrick
    Çok uzun zamandır Demokratlar insanlara duymak istedikleri şeyleri söylüyorlar. Ben size inandığım şeyi söyleyeceğim.
  • I won't take up too much of your time.
    Where are you going?
    Çok fazla zamanınızı almam.
    Nereye gidiyorsunuz?

  • Guys, will you stop making noise. His car is coming into the garage.Laura, he's going to be pissed off that you copied his house keys.
    Çocuklar, ses yapmayı kesin artık, arabası garaja yaklaşıyor. Laura, evinin anahtarlarından yaptırdığımızı çakacak!
  • You aren't going crazy .You're just under a lot of stress.
    Çıldırmıyorsun. Sadece çok fazla stres altındasın.
  • -Shut up Pierre.
    - I'm sorry You're still in love with him.
    -That should be apparent.
    .- You never spoke about it.
    - Well, I'm not going to talk about it now.
    Çeneni kapa, Pierre.
    -Üzügünüm. ona hala aşıksın.
    -Bunun aşikar olması gerekir.
    -Bunun la ilgili hiç konuşmadın.
    -Ee şimdi bununla ilgili konuşmayacağım.
  • Let me see this rock
    that Chris keeps going on and on about.
    Chris'in anlatıp durduğu
    şu taşa bir bakayım.
  • I'm going to get an "I love you" from Chelsea.
    Chelsea'ye "Seni seviyorum" cümlesini söylettireceğim.

  • Chelsea's friend. She's going through a bad breakup
    so she's going to stay here for a few days...
    Chelsea'nin arkadaşı. Kötü bir ayrılık
    yaşıyor ve birkaç günlüğüne burada kalacak...
  • I'm going to marry Chelsea.
    Chelsea ile evleneceğim.

  • Just trying to keep the
    fire going with Chelsea.
    Chelsea ile aramızdaki heyecanı
    yaşatmaya çalışıyorum.

6,042 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024