go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 679 kişi  13 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

work

worked, worked, working, works
f. çalışmak
i. iş, yapıt
  • He is the founder of Brothers in Unity which has now extended its work to needy children from Iraq and Jordan.
    O, Irak ve Ürdün'deki fakirlere yardım eli uzatacak Kardeşlerin Birliği derneğinin kurucusudur.
  • He has to work that's why I'm alone.
    O çalışmak sorunda işte bu nedenle tek başınayım.
  • Where do you work?
    Nerede çalışıyorsun?

  • What? I work here.
    Ne? Ben burada çalışıyorum.

  • Hey,so,how did everything work out?
    Ne yaptınız bakalım?
  • I was hoping things would work out for her. She was a good friend.
    Mutlu olmasını istiyordum. Çünkü iyi bir arkadaşımdı.

  • Mrs.Burns does a lot of work with the disabled.
    Mrs.Burns özürlü insanlarla çok çalışıyor.

  • I come and admire such a great work of architecture.As solid as it is beautiful.As romantic as it is awesome.
    mimarinin böyle muhteşem bir çalşımasına geldim ve hayran kaldım. Güzel olduğu kadar eksiksiz ve romantik olduğu kadar hayranlıkla hayrete düşüren bir mimari.
  • I work for the director of Madison Square Garden.
    Madison Square Garden'ın yöneticisi için çalışıyorum.

  • He used to work in a small border town.
    Küçük bir sınır kasabasında çalışırdı.

  • I had to work in the coal mines.
    Kömür madenlerinde çalışmak zorunda kaldım.

  • Don't be ridicilous,this work is too difficult for you to do.
    Komik olma, bu iş senin yapamayacağın kadar zor.
  • Nice work with Kobe, by the way.
    Kobe üstünde iyi iş
    çıkarmışsın bu arada.
  • Stay in bed until you feel well enough to come to work.
    Kendini işe gelebilecek kadar iyi hissedene dek yatakta kal.

  • It'll work itself out,
    Kendi kendine çözülür...
  • Let's work on the card.
    Kart üstünde çalışalım biraz.

  • His wife started to bother him about the garden.She made him do work even though she knew that he hated tearing out the wild plants.
    Karısı onu bahçe mevzunda zorlamaya başlamıştı. Hatta yabani otları yolmaktan nefret ettiğini bile bile onu bahçede çalışmaya zorladı.
  • I should go.
    There's a lot of work to do.
    Kapatmam gerek.
    Yapmam gereken çok iş var.
  • Joanie, I have
    to work new year's.
    Joanie, yılbaşında çalışmak zorundayım.
  • Jake, what I'm trying to tell you here is that the truth can work for you.
    Jake, anlatmaya çalıştığım doğrular senin için çalışabilir.


4,839 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024