go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1225 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

sure

ünl. kesinlikle
s. emin, kesin
zf. şüphesiz
  • (happy):
    Sure thing, lois, delighted to.
    Tabi Lois, seve seve.
  • Sure. She's getting a bargain too. It's only $400 a month.
    Tabi ki. Kelepir fiyatına alacak. Kirası sadece 400 $.

  • I'm sure it'll be fine. He's not the kind of guy who'll overstay his welcome.
    Sorun olmayacağından eminim. Çok uzun kalacak bir adam değil.

  • I was sure that I might rely on you.
    sana güvenebileceğime emindim.
  • You just make sure you don't screw it up. It's going to work as long as you don't mess it up. Hopefully you have plenty of those moments in a big comedy.
    Harold Ramis
    Sadece elinize yüzünüze bulaştırmadığınızdan emin olun. İşleri karıştırmadığınız sürece işe yarayacaktır. Neyse ki büyük bir komedide bunların hepsi var.
  • The police are sure it was an accident. Take a leave and get some rest .The accident took place after our separation.
    Polis bunun bir kaza olduğuna emin. İzne çıkın ve biraz dinlenin. Kaza bizim ayrılmamızdan sonra olmuş.
  • Uh, Phil, that's not a sure thing.
    Phil, henüz kesin bir şey yok.
  • Well, I followed you to your door, and so made sure that I was really an object of interest to the celebrated Mr. Sherlock Holmes.
    Pekala,seni kapına kadar izledim,ve böylece ünlü Bay Sherlock Holmes'e göre gerçekten ilginç bir adam olduğumdan kesinlikle emin oldum.
  • Well, what do you think?
    - Are you ill or something?
    -No, I'm simply trying to look more like an actor.
    - I'm sure you don't need the false moustache
    Pekala,ne düşünüyorsun?
    -Hasta mısın yoksa başka bir şey mi?
    -Hayır, sadece daha çok oyuncuya benzemeye çalışıyorum.
    -Bu takma bıyığa ihtiyacın olmadığına eminim.
  • Thought for sure he'd
    stay oblivious until Monday
    Pazartesiye kadar bihaber
    olacağından emindim.
  • When you get your passport be sure to come back, l will l am here dailytill 6:30 p.
    Pasaportunu aldığın zaman geri dönmeyi unutma, ben hergün akşam 6:30' a kadar burada olacağım.
  • I preached as never sure to preach again, And as a dying man to dying men.
    Richard Baxter
    Ölmek üzere olan biri olarak, ölecek insanlara tekrar vaaz vereceğimden asla emin olmadığım için, vaaz verdim.
  • And I'm sure he'd say,
    "You're welcome."
    Onun da "rica ederim"
    diyeceğine eminim.

  • I'm sure it must be hard
    to be apart.
    Onlardan ayrı kalmak zor olmalı.
  • As she must pass the Dardanelles we are sure to have some report.
    Onlar Çanakkale Boğazından geçmek zorunda kaldıklarında,kesinlikle biraz bilgimiz olacaktır.
  • Do you think I'm always sure about what I should or shouldn't say to him?
    Ona söylemem ya da söylememe gereken şeyden her zaman emin olduğumu mu sanıyorsun?
  • I'm here instead of having shoulder surgery. But I'm not sure which is more painful.
    James Caan
    Omuz ameliyatı olmak yerine buradayım. Ama hangisinin daha acı verici olduğuna emin değilim.
  • All right. Not sure why, but I'll bite.
    Olur, niye anlamadım ama
    ben varım.
  • We're pretty sure.
    Oldukça eminiz.

  • Oh, there you are. Please
    make sure he signs these.
    Oh, geldin demek. Lütfen bunları
    imzalamasını sağla.

1,457 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024