go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1258 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

sure

ünl. kesinlikle
s. emin, kesin
zf. şüphesiz
  • - I'm sure he'd appreciate that. - What would I say in the note?
    - Eminim bunu takdir eder. - Notta ne yazmalıyım?

  • - Sure, help yourself. - Thank you.
    - Elebette. Keyfine bak. - Teşekkür ederim.

  • - Make sure you're not late for other clients.
    - No, money's fine, really
    - Bye, Ford. You're our hero. You're the greatest.
    - Diğer müşterilere geç kalmayacağından emin ol!
    - Hayır, parada problem yok, gerçekten.
    - Bay, Ford. Kahramanımızsın. Sen bir tanesin.
  • - Just like we said we pulled it off. Case closed. Nobody move! Benny, take the computer, hurr! Take the box away too!. Hurry up! Watch all the exits. Tom, you stay here. Make sure they don't get out!
    - Dediğim gibi, biz başardık. Dava kapandı. Kimse kıpırdamasın! Benny, bilgisayarı al, acele! Kutuyu da al. Acele et! Tüm çıkışlara dikkat! tom, sen burada kal! Dışarı çıkmadıklarından emin ol!
  • - l damn sure I learn quick.
    - Silver hollow point filled with garlic! You aim for the head or the heart.Anything else is your ass.
    - Çok çabuk öğrenirim.
    - Gümüş şişeyi sarımsakla doldur. Kalbine veya kafasına hedef alacaksın. Iskalarsan ölürsün!
  • - Are you sure that will work?
    - Threat to colleague is a fundamental interrogation technique.
    - Bunun yararı olacağından emin misin?
    - Meslektaşı tehdit, temel bir sorgulama tekniğidir.
  • - Can I borrow it?
    - Make sure you'll return it.
    - Sure.
    - Bunu ödünç alabilir miyim.
    - Mutlaka geri getir.
    - Elbette.
  • - I'm with D'Argo on this. I think we need to know the truth. I do not trust Crichton's judgement.
    - Agreed, he claims to have seen Earth again, and I'm sure he's still talking to Scorpius.
    - Bunda D'Argo'yla aynı fikirdeyim. Sanırım, gerçeği öğrenmemiz gerek. Crichton'ın yargısına güvenmiyorum.
    - Katılıyorum, Earth'ü tekrar gördüğünü iddia ediyor, ve eminim ki hala Scorpius'la konuşuyor.
  • - I'm not so sure of its glory.
    - You're not
    - No, I'm not. These are lean years for the world. So many people need food and shelter.
    - Bu övgüden emin değilim.
    - Değil misin?
    - Hayır, değilim. Bunlar dünya için zayıf yıllar. Bir çok insanın yiyecek ve sığınağa ihtiyacı var.
  • - This must be stopped. How shall I do it? Sleeping pills...
    - Not sure enough.
    - I could hang myself.
    - No.No, if you did it wrong it could be painful.
    - Bu iş sona ermeli. Nasıl yapacağım? Uyku hapı...
    - Çok emin değilim.
    - Kendimi asabilirim.
    - Hayır. Hayır. Yanlış yaparsan acı verici olabilir.
  • - A gun.
    - I know where you can get a gun.
    - Don't. I need a silver bullet.
    - Oh, be serious, would you?
    - No, a gun would be good.
    - Put the gun to your head and pull the trigger. If you put it in your mouth you'd be sure not to miss.
    - Thank you. You're all so thoughtful. A knife!
    - An electric shock!
    - A car crash!
    - Throw yourself in front of a tube.
    - Bir tabanca.
    - Nereden tabanca bulabileceğini biliyorum.
    - Yapma. Gümüş kurşun gerekir.
    - Ciddi ol, tamam mı?
    - Hayır, tabanca iyi olurdu.
    - Tabancayı kafana koyar ve tetiği çekersin. Ağzına koyarsan, ıskalamadığından emin olursun.
    - Teşekkürler. Çok düşüncelisin. Bıçak! Elektrik şoku.
    - Araba kazası.
    - Kendini metronun önüne at!
  • - Could we speak for a few moments? - Sure.
    - Bir kaç dakika konuşabilir miydik? - Tabi.

  • - Could we speak for a few moments? - Sure.
    - Bir kaç dakika konuşabilir miydik? - Tabi.

  • - What am I supposed to do?
    - Just stand there. Make sure everyone has brown gloves.
    - Benim ne yapmam lazım?
    - Sadece orda dur. Herkesin kahverengi eldivenleri olduğundan emin ol.
  • - Maybe he has a wife.
    - Sure ! In heaven you get anything you want! When I'm dead, I'll be filthy rich ! At least three cars!
    - Belki bir karısı da vardır.
    - Elbette! Cennette ne istersen onu labilirsin. Ben öldüğümde, çok zengin olacağım. En az üç araba!
  • -Make sure the horses are saddled.
    - Yes, Excellence.
    - Atlar eyerlenmiş mi kontrol et.
    - Başüstüne, Ekselansları.
  • - But I'd make sure I killed them all first.
    - I want them arrested and hanged.
    - Do you think a jury .would convict one of their own?
    - I doubt it.
    - Ama önce hepsini öldürdüğümden emin olurdum.
    - Onların tutuklanmasını ve asılmasını istiyorum.
    - Sence jüri kendilerinden birini suçlu bulur mu?
    - Bundan şüphem var.
  • - You spend time with your family?
    - Sure I do.
    - Ailene zaman ayırıyor musun?
    - Elbette.
  • - Does the term "countershadow" mean anything to you?
    - I'm not sure about countershadow.
    - “Countershadow” terimi sana bir şey ifade ediyor mu?
    - Countershadow konusunda emin değilim.
  • - Why have they used every dirty method to make sure l'm not elected treasurer?
    -l'll tell you why.They're afraid of the truth.
    - Veznedar seçilmememi garantilemek için bütün pis yöntemleri neden kullandılar?
    - Nedenini söyleyiyim. Onlar gerçekten korkuyorlar.

1,457 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024