go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 809 kişi  27 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

pay

paid, paid, paying, pays
f. ödemek
i. ödeme, ücret
  • People don't pay on time,
    don't pay the full amount.
    Zamanında ödeme yapılmıyormuş
    ve paranın hepsi ödenmiyormuş.
  • When I agreed to pay an advance of 10 percent, he suddenly wanted 25 percent. Give some people an inch and they?ll take a mile.
    Yüzde on peşin ödemeyi kabul ettiğimde,o birdenbire yüzde 25 istedi,Birine elini veren kolunu da kaptırır,
  • It's God's will for you to live in prosperity instead of poverty. It's God's will for you to pay your bills and not be in debt.
    Joel Osteen
    Yoksulluk yerine refah içinde yaşamak Tanrının isteğidir. Tanrının sizin için dileği faturalarınızı ödemenizdir, borç içinde olmanız değil
  • Oh, come on. She'll pay you back. What's 5 grand between friends?
    Yapma. Sana geri ödeyecek. 5 binliğin arkadaşlar arasında ne önemi var?

  • Tax increases in one night. You talk of 15 days. Keep it and pay me later.
    Vergi bir gecede artıyor.Sense kalkmış 15 günden bahsediyorsun. Sende dursun, bana daha sonra ödersin.
  • A lot of girls annoy me who go to university - one girl told me she was going to Oxford because it was something to do between leaving school and getting married. And I've got to pay for that being an income tax payer.
    Jeffrey Bernard
    Üniversiteye giden kızlardan çoğu canımı sıkıyorlar-bir kız bana evlenmekle okulu bırakmak arasında yapacak bir şey olduğundan dolayı Oxford a gideceğini söyledi,Ve ben gelir vergisi ödeyen biri olarak bunun için ödeme yapmak zorundayım.
  • I don't go along with you unless you pay me half the fee
    Ücretin yarısını ödemedikçe senle anlaşmam mümkün değil.
  • Okay, okay, okay. So, so bottom line, you're not gonna pay me back. Is that correct?
    Tamam, tamam, tamam. Yani sonuç olarak paramı geri ödemeyeceksin. Doğru mudur?

  • Okay, you'll pay me back.
    Tamam, sonra verirsin.

  • Exactly the amount Whitney Ridder's
    boyfriend gave her to pay you off.
    Tam olarak Whitney Ridder'ın
    erkek arkadaşının sana
    ödemesi için ona verdiği miktar.

  • And that's exactly when you knew
    what you had to do to make her pay.
    Tam o sırada ona gününü göstermek
    için ne yapacağını biliyordun.

  • Should I pay now or later?
    Şimdi mi ödemeliyim yoksa sonra mı?

  • They work triple shifts with faulty equipment for pay that's a joke!
    Şaka gibi-komik bir maaş için üç mesai, hatalı ekipmanlarla çalışıyorlar.
  • The thief took the van while the driver was making a call from a pay phone.
    Sürücü ankesörlü bir telefondan arama yaparken hırsız kamyoneti aldı.

  • That's practically half than what you pay at the supermarket.
    Süpermarkette ödediğinin neredeyse yarısı.

  • Can I pay you for the
    ticket and your time?
    Sana zamanının ve biletin
    karşılığını ödemek isterim.
  • Everything I say to you seems to go in one ear and out the other. Why don?t you pay attention?
    Sana söylediğim herşey bir kulağından girip ötekinden çıkıyor gibi görünüyor.Niçin dikkat etmiyorsun.
  • How much shall I pay you?
    Sana ne kadar ödeyeyim?
  • I gotta call the police. There's a pay phone.
    Polisi aramam gerek. Şurada bir telefon kulübesi var.

  • It's exactly the same ice
    as the kind you have to pay for,
    Para verip de aldığın buzların
    aynısı onlar da.


995 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024