go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 843 kişi  10 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

pay

paid, paid, paying, pays
f. ödemek
i. ödeme, ücret
  • What did you pay for this jacket? I won't say anything.
    Bu cekete ne kadar ödedin? Bir şey söylemeyeceğim.

  • Did you pay $7 00 for this jacket? Is that what you're saying to me?
    Bu ceket için 700 dolar mı ödedin? Bana bunu mu söylüyorsun?

  • There are people who'd pay a lot
    of money for that information.
    Bu bilgi için
    bir sürü para ödemeye hazır kişiler var.
  • And so, a bargain was struck. The queen intended to pay for the necklace in two months' time.
    Böylece pazarlıkta anlaşmaya varıldı. Kraliçe iki ay içerisinde kolye için ödemeyi planlıyordu.
  • We'll all be better off if we
    pay him. Don't worry.
    Biz ödeyeceğiz. Herkes için en iyisi.
    Endişelenme.
  • Someone has to pay a price, and thus I've never given up the investigation.
    Birinin bedelini ödemesi gerek ve bu yüzden soruşturmayı asla bırakmadım.
  • I had rich men pay me compliments.
    Bir sürü zengin bana iltifatlar yağdırdı.

  • My success is their success. I learned responsibility based on others' faith in me. I hope to be able to pay some dividends to those investors.
    Benim başarım onların başarısıdır. Başkalarının bana olan inancı doğrultusunda sorumluluğu öğrendim. Umarım bu yatırımları yapanlara karlarını ödeyebilirim.
  • I've committed a dreadful sin and I know that I'm going to have to pay for it in some way.
    Ben korkunç bir günah işledim ve bir yolla bunun cezasını ödemek zorunda kalacağımı biliyorum.
  • So I asked myself,
    who calls a bellman from a pay phone?
    Ben de kendime sordum, kim bir valiz
    taşıyıcısını ödemeli telefondan arar?

  • Uh, some patients pay in cash.
    Bazı hastalar nakit ödüyor.
  • - Mr. Clampett you are sitting on the biggest domestic oil strike in history.And when you sign these contracts,we're going to pay you one billion dollars.
    Bay Clampett, siz bu ülkenin tarihindeki en zengin petrol madenin buluşuna sahipsiniz. Bu anlaşmaları imzaladığınızda size bir miliyar dolar ödeyeceğiz.
  • You give me back my helmet, and pay for that ticket!
    Bana kaskımı geri verip, o cezayı ödeyeceksin!

  • Besides, I thought if we had the wedding here, the
    money we save could pay for a nice long honeymoon.
    Ayrıca, düğünü burada yapıp, artırdığımız
    parayla uzun bir balayı yaparız diyordum.
  • My friend lost his work,needs lots of money to pay his debts,he has got a steal car,Do you need a car?
    Arkadaşım işini kaybetti,borçlarını ödemek için çok paraya ihtiyacı var,kelepir bir arabası var,bir arabaya ihtiyacın varmı?
  • The call was made
    from a pay phone at the school.
    Arama okuldaki ödemeli bir telefondan yapılmış.
  • You rarely pay the rent by doing Shakespeare or Ibsen.
    Mandy Patinkin
    Ara sıra Shakespeare yada Ibseni oynayarak kirayı ödersin.
  • I got to pay this guy the money.
    Adama parayı verelim.

  • With Plan A, you'll have to pay more each month, but with less interest.
    A Planı sayesinde, her ay daha çok, ancak daha az faizli ödeme yapmanız gerekecek.
  • Five hundred? Did you pay 500 for this?
    500 mü? Buna 500 dolar mı verdin?


995 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024