En çok kullanılan 400 İngilizce kelime

• get permission: izin almak
• girl: i. kız, kız arkadaş
• god: [God] i. Tanrı
• good: i. hayır s. iyi, güzel, hayırlı ünl. peki
• goverment: hükumet, devlet
• great: s. önemli, ulu ünl. harika ök. büyük
• green: f. yeşile boyamak i. yeşil, çimenlik s. taze, ham, yeni
• half: i. yarım s. yarı zf. yarı yarıya
• hand: f. uzatmak i. el, yardım, ustalık s. el
• handbag: i. el çantası
• happy: s. mutlu snk. uyuşuk
• hard: s. sert, çetin zf. zorla, sıkı
• here: zf. burada, buraya ünl. işte
• holiday: f. tatile çıkmak i. tatil, bayram s. bayramlık
• home: f. yuvasına dönmek i. ev, vatan s. eve ait
• hospital: i. hastane
• hot: f. ısıtmak zf. kızgın s. sıcak, acı
• hotel: i. otel
• hour: i. saat, zaman
• house: f. barındırmak i. ev
• how: zf. nasıl, ne kadar i. yöntem
• however: zf. her nasılsa bğ. ama, oysa
• husband: i. koca
• if: i. şüphe, şart bğ. eğer, ise
• important: s. önemli
• in: s. içeride zf. içinde ed. de, da, içinde
• information: i. bilgi, haber, danışma
• inside: i. iç, iç taraf s. içteki zf. içeride, içeriye
• instead of: yerine
• interesting: s. ilginç
• international: s. uluslararası
• into: ed. içine, içeriye
• it: zm. o, onu, ona
• job: f. iş yapmak i. Eyüp peygamber i. iş, meslek, görev
• joke: f. şaka yapmak i. fıkra, şaka
• just: s. adil, haklı zf. az önce, sade
• key: f. kilitlemek i. anahtar s. kilit, ana
• kind: i. çeşit, nitelik s. iyi, nazik
• kitchen: s. mutfak
• lady: i. hanımefendi s. kadın
• large: s. geniş, büyük
• late: s. geç
• least: i. en az miktar s. en az zf. en az derece
• less: bğ. daha az. i. daha az şey s. daha az
• light: f. aydınlatmak i. aydınlık, ışık s. açık, hafif
• list: f. listelemek i. liste
• little: i. az miktar s. ufak zf. azıcık
• long: f. arzu etmek, özlemini çekmek i. uzun zaman s. uzun
• lot: f. bölüştürmek i. hisse, çok
• luck: i. şans
• lunch: f. öğle yemeği yemek i. öğle yemeği
• mail: f. postalamak i. posta
• main: i. ana boru s. ana, esas, başlıca
• man: f. adam yerleştirmek i. adam
• manager: i. idareci, müdür, yönetici
• many: i. birçoğu s. bir hayli zf. çok
• market: f. pazarlama i. pazar, piyasa
• may: f. mümkün olmak, ebilmek i. mayıs
• me: zm. bana, beni
• meat: i. et
• meet: f. görüşme yapmak, karşılaşmak i. karşılaşma s. uygun
• meeting: i. toplantı, buluşma, miting
• men: [man] i. adam
• message: i. mesaj
• metre: i. metre, ölçü
• mine: f. kazmak i. maden, mayın
• minute: f. tutanak tutmak, saat tutmak i. dakika s. ufacık
• mistake: f. yanlış anlamak i. yanlış, hata
• monday: i. pazartesi
• money: i. para
• month: i. ay
• more: i. çok
• morning: i. sabah s. sabah
• most: i. en fazla miktar, çoğu s. en çok snk. en
• mother: f. annelik etmek i. anne
• much: i. çok şey s. çok zf. çokça, pek, fazlaca
• music: i. müzik
• must: f. meli i. malı s. kızmış (fil)
• my: ünl. hayret, vay be zm. benim
• name: f. isim vermek i. isim, ün
• never: zf. asla ünl. asla
• new: s. yeni
• newspaper: i. gazete
• next: s. sonraki i. bir dahaki zf. daha sonra
• nice: s. hoş, güzel
• night: i. gece
• no: i. hayır s. hiç art. yok
• nobody: i. önemsiz şahsiyet, hiç kimse
• normal: i. normal s. olağan, ortalama
• not: art. değil, yok
• nothing: zf. hiç i. hiçbir şey ünl. hiç
• now: i. şimdi zf. hemen bğ. mademki
• nowhere: zf. hiçbir yerde i. hiçbir yer
• number: f. saymak, numaralamak i. rakam, sayı, numara
• of: ed. nin, ın, den, li, yüzünden
• off: s. uzak, devre dışı zf. kapalı ed. den, dan, dışında, haricinde
• office: i. büro s. büro
• often: zf. sık sık
• on: s. olmakta olan zf. sürekli olarak ed. üstünde, üzerinde
• once: zf. bir zamanlar i. bir kere bğ. olur olmaz