go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 573 kişi  23 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

lot

f. bölüştürmek
i. hisse, çok
  • Honey, don't. I've seen a lot of women
    who couldn't get Chris to take the leap.
    Yapma tatlım. Chris'i evliliğin yanına bile
    yaklaştıramamış bir sürü kadın gördüm.
  • Uh, well, I do, but there's
    a lot more involved than that.
    Yapıyorum tabi, ama bundan
    biraz daha fazlası da var.
  • I mean, we have been fighting a lot lately.
    Yani, son zamanlarda çok kavga ediyoruz.
  • It's got a lot of effect on the body.
    Vücutta pek çok etkileri var.
  • And I love kick boxing. It's a lot of fun. It gives you a lot of confidence when you can kick somebody in the head.
    Alicia Keys
    Ve tekme boksunu severim,çok eğlencelidir,eğer birinin kafasına vurabiliyorsan sana çok güven verir.
  • (cleveland's voice):
    ¶ and it smells
    a lot better than I ¶
    Ve benden daha güzel kokuyor.
  • A lot of girls annoy me who go to university - one girl told me she was going to Oxford because it was something to do between leaving school and getting married. And I've got to pay for that being an income tax payer.
    Jeffrey Bernard
    Üniversiteye giden kızlardan çoğu canımı sıkıyorlar-bir kız bana evlenmekle okulu bırakmak arasında yapacak bir şey olduğundan dolayı Oxford a gideceğini söyledi,Ve ben gelir vergisi ödeyen biri olarak bunun için ödeme yapmak zorundayım.
  • They have three young children, and they have to do a lot of wash.
    Üç küçük çocukları var ve çok fazla yıkama yapmaları gerekiyor.

  • They interviewed a lot of people in downtown Toronto.
    Toronto şehir merkezinde pek çok kişiyle görüştüler.

  • We owe a lot to Thomas Edison - if it wasn't for him, we'd be watching television by candlelight.
    Milton Berle
    Thomas Edison'a çok şey borçluyuz. Eğer o olmasaydı, mum ışığında televizyon seyrediyor olacaktık.
    Milton Berle
  • Now that Fred is in the driver?s seat, there is a lot less criticism about how things are being done.
    Şimdi Fred yönetimi ele aldı,işlerin nasıl yapıldığına dair çok daha az eleştiri vardır.
  • A lot happens by accident in poetry.
    Howard Nemerov
    Şiirde pek çok şey kazayla olur.
  • Well, I locked the office door, and I was walking to the parking lot when somebody hit me on the head.
    Şey, ben ofisimin kapısını kilitledim, ve otoparka yürüyordum ve o sırada biri kafama vurdu.

  • I've just been working really
    hard, under a lot of stress.
    Son zamanlarda çok çalışıyordum,
    çok stresliydim.
  • I've heard a lot about you.. and I've been anxious to meet you.
    Sizin hakkınızda çok şey işittim.. ve sizinle tanışmak için can atıyordum.
  • Very sorry to knock you up, Watson, said he, but it's the common lot this morning.
    Sizi yorduğumuz için çok üzgünüz Watson,fakat bu bu sabah ortak bir iş dedi.
  • There's a lot of shushing in movie theatres. People are always shushing.
    Sinemada yüzlerce şşş filmi var. İnsanlar sürekli olarak şşş diyor.

  • Heard a lot about you.
    Senin hakkında çok
    şey duydum.

  • You look a lot like my dad.
    Sen babama çok benziyorsun.
  • There's gonna be a lot of
    vulnerable clients in attendance.
    Savunmasız bir çok müşteri adayı
    orada olacak.

4,683 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024