go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 751 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

went

went, gone, going, goes
[go] f. gitmek; başlamak; girmek; geçmek; uymak, yayılmak; olmak, haline gelmek; tükenmek; sonuçlanmak; kaybolmak; ölmek; koyulmak; yapılmak; bahse girmek, iddiaya girmek, işlemek
  • And I know everything
    went fine here
    Benim yaptığım müdahalede
    bir sorun yaşanmamıştı.
  • There weren't any astronauts until I was about 10. Yuri Gagarin went into space right around my 10th birthday.
    John L. Phillips
    Ben yaklaşık 10 yaşına gelene kadar hiç astronot yoktu. Yuri Gagarin benim 10. doğum günüm civarında uzaya gitti.
  • I went there with
    her once.
    Ben de oraya, bir defa
    onunla gitmiştim.
  • When I was a boy the patients went around in uniformsthat looked like canvas bags.They changed that ages ago.The policy now is to make hospitals look as much like ordinary homes as possible.
    Ben çocukken hastalar branda bezden yapıılma çanta gibi tek tip giysilerle dolaşırlardı. Bu yıllar önce değişti. Şimdiki tarz ise hastahanelerin mümkün olduğunca sıradan evlere benzemesini sağlamaktır.
  • Maybe now they'll let me turn round, thought Gregor and went back to work.
    Belki şimdi fikrimi değiştirmeme izin verirler, diye düşündü Gregor ve işe geri döndü.
  • I went to Cuba maybe eight or nine times.
    Walter Salles
    Belki sekiz yada dokuz kez Küba'ya gittim.
  • They went on a couple of panty raids.
    Is that a federal offense?
    Bazı iç çamaşırlı baskınlar yapmışlar.
    Bu federal bir suç mu?
  • You went to Mexico
    with another man,
    Başka bir adamla Meksika'ya gittin,...
  • When you told me what you went through on the plane it makes you stop and think.
    Bana uçakta neler yaşadığını anlattığında durup düşünmemi sağladı.

  • He told me some things about history that opened my eyes. Today I went to the university library and read some ancient texts...which have been undecipherable to living scholars.Suddenly, I could understand them.
    Bana tarihle ilgili birşeyler söyledi ve kafama takıldı. Bugün üniversite kütüphanesine gittim. Bugünkü hocalar için kodu çözülemez olan birkaç eski kitap okudum ve birden olanları çözdüm.
  • Not that he ever went into
    it. It's just a precaution.
    Baktığından değil. Önlem olsun diye.
  • I went to the baggage claim area.
    Bagaj teslim bölümüne gittim.

  • My father went to see this bandleader.
    Babam da orkestra şefini görmeye gitmiş.
  • When I was a child my father passed away and my mother went abroad.
    Babam beni küçükken vefat etmişti ve annem yurtdışına gitmişti.
  • After Babar's mother was killed by the hunter, he went to the big city.
    Jean de Brunhoff
    Baba'nın annesi avcı tarafından öldürüldükten sonra,o büyük bir şehre gitti.
  • They went for a ride. It's beautiful out there. You can see the whole Bay of Naples. and Mount Vesuvius and Pompeii.
    At binmeye gittiler. Orası çok güzeldir. Bütün Naples Koyu'nu, Vesuvius Dağı'nı ve Pompeii'yi görebilirsiniz.
  • A school bus went missing in Armonk.
    Armonk'da bir okul otobüsü kayboldu.
  • Then it went straight up into the sky and disappeared.
    Ardından gökyüzüne doğru yükseldi ve gözden kayboldu.

  • But you have to give your whole life to a cello. When I realized that, I went back to the guitar and just turned the volume up a bit louder.
    Ritchie Blackmore
    Ama tüm hayatınızı çelloya vermelisiniz. Ben bunu fark ettiğimde, gitara geri döndüm ve sadece biraz açtım.
  • But when we went to her gallery,
    she was gone.
    Ama galerisine gittiğimizde gitmişti.


2,106 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024