go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 680 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

telling

told, told, telling, tells
s. etkili, tesirli, belli eden
i. söyleme
  • I swear to you, I am telling you everything.
    Yemin ederim sana her şeyi anlattım.

  • I swear to you, I am telling you everything.
    Yemin ederim sana her şeyi anlattım.

  • So you're telling me if I
    was James Franco calling,
    Yani arayan ben değil de James Franco olsa...
  • I'm telling you the truth now.
    şimdi gerçeği söylüyorum.

  • I was telling the director how pleased I am you caught Sloane.
    Sloane'i yakaladığın için ne kadar memnun olduğumu müdüre söylüyordum.
  • I'm telling you
    it's impossible.
    Size söylüyorum,
    bu imkansız.
  • I'm telling you, Martha,
    I can't live this lie anymore!
    Sana söylüyorum Martha, daha
    fazla bu şekilde yaşayamam!
  • I'm telling you,
    Charlie, it's a bad idea.
    Sana söylüyorum Charlie,
    bu oldukça kötü bir fikir.
  • Oh, I was just, uh, telling your uncle
    Sadece amcana şeyi anlatıyordum...

  • I'm telling you this because I'm not afraid of death.
    Ölümden korkmadığım için bunu sana söylüyorum.
  • - I'll deny it was a loan. She has no paperwork . She can't prove a fucking thing. - I really appreciate your telling me this, and I'll do whatever I can to help.I'll tell you what you can do.
    Onun borç olduğunu inkar edeceğim. Hiç dokümanı yok. Hiçbir şey ispatlayamaz. -Bunu bana söylediğin için gerçekten sana minnettarım, yardım etmek için herşeyi yapacağım. -Yapabileceklerini sana söyleyeceğim.
  • Thanks for telling her.
    Ona anlattığın için sağ ol.

  • Stop telling what to do,
    I know what you want.
    Ne yapacağımı söyleme bana.
    Biliyorum senin ne istediğini.
  • I was only trying to cheer her up by telling her how lovely she looked.
    Ne kadar hoş olduğunu söyleyerek moralini düzeltmeye çalışıyordum sadece.
  • Please, let me finish Few people know this I'm telling you this because... I'm not afraid of death.What can death bring that I haven't faced?
    Lütfen bitirmeme izin ver. sana söyleyeceğim şeyi çok az insan bilir çünkü... Ölümden korkmuyorum. ölüm hiç karşılaşmadığım neyi getirebilir ki?
  • You know what I'm telling myself; Take Wise's money. Take a damn vacation! I'll find a rich girl for laying in the sun.
    Kendime ne diyorum biliyor musun. Wise’ın parasını al. Lanet bir tatile çık. Zengin bir kız bulup güneşin altında yatacağım.
  • In the hall I met Quincey Morris, with a telegram for Arthur telling him that Mrs.Westenra was dead, that Lucy also had been ill, but was now going on better, and that Van Helsing and I were with her.
    Girişte Quincey Morrise rastladım, elinde Arthur için ,ona Bayan Westenra'nın öldüğünü,ayrıca Lucy'nin hasta olduğunu,fakat şimdi iyiye gittiğini ve Van Helsing ve benim onunla birlikte olduğumuzu ona anlatan, bir telgraf vardı.
  • In the hall I met Quincey Morris, with a telegram for Arthur telling him that Westenra was dead, that Lucy also had been ill, but was now going on better, and that Van Helsing and I were with her.
    Girişte Quincey Morris'le karşılaştım,yanında Arthur için bir telgraf vardı,ona Westerna'nın öldüğünü,ayrıca Lucy'nin hasta olduğunu,fakat şimdi daha iyi olduğunu,ve Van Helsing ve onun Lucy ile birlikte olduğunu anlatıyordu.
  • I had to bite my tongue to keep from telling her what I really thought.I sat through that whole silly conversation biting my tongue.
    Gerçekten ne düşündüğümü söylememek için çok çaba sarfettim bütün o aptal konuşma boyunca söylememek için çaba sarfederek oturdum.
  • The people at the gallery said that
    they both had left without telling anybody.
    Galerideki insanlar, ikisininde kimseye bir şey söylemeden gittiklerini söylediler.


470 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024