go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 573 kişi  30 Nis 2024 
 En çok kullanılan kelimeler
 En çok kullanılan fiiller
 Sınav Kelimeleri
 Diğer
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

looking
looked, looked, looking, looks
[look] f. bakmak, görünmek; ummak, ümit etmek; göstermek
  • You brought me luck l was losing Why did you keep looking at me Are you annoyed?
    Bana şans getirdin. Kaybediyordum. Niçin bana öyle bakmayı sürdürüyorsun? Kızdın mı?
  • Stop looking at me like that.
    Bana öyle bakmayı bırak.
  • Why are you looking at me like that?
    Bana neden öyle bakıyorsun?

  • Better get back to the ballroom. Dude, I've been looking all over for you.
    Balo salonuna geri dönsek iyi olur. Her yerde seni arıyordum ahbap.
  • What you're looking at is, without a doubt.. never-before-seen footage of live action shot on an actual field of battle
    Baktığınız şey hiç kuşkusuz savaşın gerçek cephesindeki canlı bir film çekiminin daha önce hiç görülmemiş görüntüsüdür.
  • Besides, every policeman is looking for you. You should disappear for a while.
    Ayrıca bütün polisler seni arıyor. Sen bir süreliğine buradan uzaklaşmalısın.
  • I can't bear looking in the mirror - I guess that's why my hair looks like this.
    Lance Bass
    Aynaya bakmaya dayanamıyorum - tahminimce saçlarımın böyle görünmesinin sebebi bu.
  • You've stepped to the edge of the looking glass.
    Aynanın kenarına gittin.
  • He's the one that tracked down the piece you're looking for.
    Aradığın parçanın izini sürerek bulan o.
  • Your mom called.
    She's looking for us.
    Annen telefon etti.
    Bizi arıyormuş.
  • But I won't stay behind, I have to keep moving forward working, looking for money to educate my children.
    Ancak geride kalmayacağım, çocuklarımı okutmak için çalışarak, para bulmaya uğraşarak ilerlemek zorundayım.
  • Excuse me, I’m looking for the Skylon Tower.
    Affedersiniz, Skylon Kulesini arıyorum.

  • and not looking toward
    the past or the future?
    ...bir ân var mı hiç?
  • -I'm looking for the least possible amount of responsibility.
    -I don't think you'd fit in here.
    -Mümkün olan en az ölçüde sorumluluk olan bir iş arıyorum.
    -Burasının size uygun olduğunu sanmıyorum.
  • -There. He's coming back. - ln the beige raincoat? -Yes. Maybe he's looking for me.
    -İşte. Geri geliyor. -Bej rengi yağmurluklu mu? –Evet. Belki beni arıyordur.
  • - You're looking better now, Robert.
    - I'm cold as hell.
    - You might as well keep the jacket on for a few.
    - Definitely.
    - Şimdi daha iyi görünüyorsun, Robert.
    - Fena halde üşüyorum.
    - Bir kaç dakika ceketi üzerinde tutabilirsin de.
    - Kesinlikle.
  • - Eventually I began to wonder whether Angie was exactly what I was looking for. For instance, she was late for the new IMAX movie, because the babysitter hadn't turned up.
    - Sonunda, Angie'nin gerçekten aradığım şey olup olmadığını merak etmeye başladım. Mesela, bakıcısı gelmediği için yeni IMAX filmine geç kaldı.
  • - I think I've never seen May looking lovelier.
    - The duke thinks her the handsomest woman in the room.
    - Sanırım, May'in bundan daha güzel görmemiştim.
    - Dük, onun odadaki en güzel kadın olduğunu düşünüyor.
  • - Rosetta, your mother was here looking for you. The other room's so crowded you can hardly move.
    - Rosetta, annen burada, seni arıyordu. Öbür oda öyle kalabalık ki, güçlükle hareket ediliyor.
  • - The guns stopped them.
    - You're right.
    - Next time they walk right up and knock
    - Yeah, but they don't know that. They're probably looking for other ways to get in.
    - Onları silahlar durdurdu.
    - Haklısın.
    - Bir dahaki sefere yürüyerek gidip kapıya vursunlar.
    - Evet, ama bunu bilmiyorlar. Muhtemelen içeri girmek için başka yollar arıyorlar.

1,380 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024