Since I have fair skin, I have to stay out of the sun. I can't stand the sun. I dyed my hair red for a while during the 1990s but I'm actually a natural blonde. Nicole Kidman
Açık tenli olduğum için güneşten uzak durmalıyım. Güneşte duramam. 1990'larda kısa bir süreliğine saçımı kırmızıya boyadım ama aslında doğal sarışınım.
-Didn't see you here I try to keep a low profile ?
-I never really did like these things anyway.
-You know, this has actually made quite an impression on me.
-Burada göze batmamaya çalıştığımı görmedin mi?
-Her ne olursa olsun böyle şeyleri hiç sevmem.
-Biliyorsun, bu gerçekten bende iyi bir izlenim bıraktı.
- Miss Tse, where are you going? We can give you a ride.
- It's okay. I'll take a cab.
- Come on. Let us give you a ride. Where to?
- Will it be much trouble?
- No problem. We actually have nothing special to do.
- Bayan Tse, nereye gidiyorsunuz? sizi bırakabiliriz.
- Önemli değil. Taksiye binerim.
- Hadi ama. Bırakın sizi bırakalım. Nereye?
- Çok sorun olacak mı?
- Problem değil. Aslında yapacak özel birşeyimiz yok.
- Miss Tse, where are you going? We can give you a ride.
- It's okay. I'll take a cab.
- Come on. Let us give you a ride. Where to?
- Will it be much trouble?
- No problem. We actually have nothing special to do.
- Bayan Tse, nereye gidiyorsunuz? sizi bırakabiliriz.
- Önemli değil. Taksiye binerim.
- Hadi ama. Bırakın sizi bırakalım. Nereye?
- Çok sorun olacak mı?
- Problem değil. Aslında yapacak özel birşeyimiz yok.
- We actually have nothing special to do. Come on in. I'd like to buy some incense.
- Perfect.
- I know a show that sells funeral stuff.
- I'm an expert in these. You've asked the right guy.
- Aslında yapacak özel birşeyimiz yok. İçeri gel. Biraz tütsü almak istiyorum.
- Mükemmel.
- Cenaze eşyaları satan bir şov biliyorum.
- Bunlarda uzmanımdır. Doğru kişiye sordun.
- We actually have nothing special to do. Come on in. I'd like to buy some incense.
- Perfect.
- I know a show that sells funeral stuff.
- I'm an expert in these. You've asked the right guy.
.
- Aslında yapacak özel birşeyimiz yok. İçeri gel. Biraz tütsü almak istiyorum.
- Mükemmel.
- Cenaze eşyaları satan bir şov biliyorum.
- Bunlarda uzmanımdır. Doğru kişiye sordun
- Actually I'm not on the street, Mom. I'm near the lake in the park.
- What park?
- Central Park.
- My lord, what on earth are you doing in Central Park...at this time?
- Aslında sokakta değilim, anne. Parkta gölün yanındayım.
- Ne parkı?
- Central Park.
- Tanrım, bu saatte... Central Park'ta ne halt ediyorsun?