go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 929 kişi  29 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

reach

reached, reached, reaching, reaches
f. uzanmak
i. uzanma, menzil
  • Are you afraid of seeing the stars? Patricia, I can show you how to reach them.
    Yıldızları görmekten korkuyor musun? Patricia, onlara nasıl ulaşabileceğini sana gösterebilirim.
  • I mean, which restaurant
    in case I need to reach you.
    Yani sana ulaşmam gerekirse,
    hangi restoranda olacaksın?
  • Before I reach my hotel,
    I'll be assassinated.
    Otele varmadan önce öldürüleceğim.
  • We know where it is. But she's in 2,000 feet of water and we can't reach her. We need divers to enter the sub and search for survivors... if any.
    onun nerede olduğunu biliyoruz. fakat o suyun 2000 feet altında ve ona ulaşamıyoruz. dalgıçların denizaltına girmesi ve hayatta kalanları araştırması gerekli..eğer varsa
  • The other side of it is that, despite all that, people reach out to poetry at the key moments in their lives.
    Paul Muldoon
    Herşeye rağmen bunun bir diğer yanı da insanların hayatlarındaki kilit anlarda şiire ulaşmalarıdır.
  • Oh, sure. Reach for the stars.
    Eminim. Hayallerinin peşinden git.

  • All personnel must be evacuated immediately. You now have 14 minutes to reach minimum safe distance.
    Bütün personel derhal tahliye edilmeli. Şu an minimum emniyet mesafesine ulaşmak için on dört dakikanız var.
  • This letter will never reach you .I can't even write it. I can hardly gather my thoughts of what I want to say.
    Bu mektup sana asla ulaşamayacak. Hatta yazamıyorum bile. Ne söylemek istediğimi toparlayamıyorum.
  • I haven't spoken to her for a year, but we established a protocol for making contact. I'll try and reach her. For now, you deserve to get on with your life.
    Bir yıldır kendisi ile konuşmadım, ama temas kurma amacıyla bir protokol belirledik. Gayret edip ona ulaşacağım. Şimdilik karınla işine gücüne bakmayı hak ettin.
  • You know, Carrera, if we want to reach nirvana, we have to free ourselves from all these burdens, you understand?
    Biliyorsun Carrera, eğer nirvanaya ulaşmak istiyorsak, kendimizi tüm bu yüklerden kurtarmalıyız, anladın mı?
  • The bar she was talking about is also an unknown.We can't reach anybody who knows her.
    Bahsettiği bar bilinmeyen bir yer. Onu tanıyan bir kimseye ulaşamıyoruz.
  • America must be the teacher of democracy, not the advertiser of the consumer society. It is unrealistic for the rest of the world to reach the American living standard.
    Mikhail Gorbachev
    Amerika, demokrasinin öğretmeni olmalıdır, tüketici toplumun reklamcısı değil. Dünyanın geri kalanının Amerikan yaşam standartlarına ulaşması gerçekçi değildir.
  • Ah, but a man's reach should exceed his grasp, Or what's a heaven for?
    Robert Browning Hamilton
    Ah,fakat bir insanın menzili kavrayışını geçmeli,yoksa cennete kim gidecek?
  • Ah, but a man's reach should exceed his grasp. Or what's a heaven for?
    Robert Browning
    Ah,fakat bir insanın kavrama gücü onun anlayışını aşmalı,yoksa cennet ne içindir?
  • ...you know where to reach me.
    ...beni nerede bulacağını biliyorsun.

  • -I tried to reach you. There was no answer.- You should have called back.
    -Size ulaşmayı denedim. Yanıt yoktu. -Tekrar aramalıydın.
  • -Sorry, l'm a little late. -Come in. - Excuse me l couldn't reach in time.
    -Özür dilerim, biraz geciktim. -İçeri gel. -Affedersiniz, zamanında yetişemedim.
  • What happens when we reach the shore?
    -We unload.
    -Then what?
    Remember talking about finding a road across the mountain? Well, we're gonna try and find one.
    -Kıyıya vardığımızda ne olur?
    -Yükü boşaltırız.
    -Sonra ne?
    -Dağın karşısında bir yol bulmakla ilgili konuştuğumuzu hatırla. Tamam,uğraşacağız ve bir yol bulacağız.
  • - Do you wish to go on after dinner? - No. We can't reach the abbey tonight.
    -Akşam yemeğinden sonra devam etmek istiyor musunuz? -Hayır. Bu gece manastıra ulaşamayız.
  • - Are you afraid of seeing the stars Patricia? I can show you how to reach them.
    - I'm afraid of what you've got under there. May I see what it looks like first?
    - Yıldızları görmekten korkuyor musun, Patricia? Onlara nasıl ulaşabileceğini gösterebilirim.
    - Onun altında neyin olduğundan korkuyorum. Önce neye benzediğini görebilir miyim?

512 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024