go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 945 kişi  12 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

outside

i. dışarı
s. dış
zf. dışarıya, açık havada
  • I can't really talk
    because they're just outside...
    Gerçekten konuşamam, çünkü dışarıdalar...
  • I was on my ship, and then not I'm trapped outside my world for so long trying t get back. But I float here unable to free myself.
    Gemimdeydim ve sonra yalnızca geri dönmeye çalışarak uzun bir süre kendi dünyamın dışında hapsolmadım ama aynı zamanda burada özgür kalmayı başaramadan herşeyi oluruna bıraktım
  • Last year in Germany a transport plane suffered mechanical failure outside Munich. Nine lives were lost
    Geçen sene bir nakliye uçağı Münih'in dışında mekanik bir arıza yaşadı. Dokuz kişi hayatını kaybetti.
  • A man who as a physical being is always turned toward the outside, thinking that his happiness lies outside him, finally turns inward and discovers that the source is within him.
    Soren Kierkegaard
    Fiziksel bir varlık olarak bir adam kendi mutluluğunun dışarıda olduğunu düşünerek her zaman dışarıya döner; sonunda içe döner ve kaynağın kendi içinde olduğunu keşfeder.
  • Never tell anybody outside the family
    what you're thinking again.
    Düşüncelerini aile dışında hiç kimseye
    bir daha açıklama.
  • Your skills in the martial art already exceed by far those of warriors in the outside world.
    Dövüş sanatındaki yeteneklerin, dış dünyadaki savaşçılarınkini zaten bir hayli aşar.
  • Is that your CL65 outside?
    Dışarıdaki CL65 sizin mi?

  • There's a guy outside, and he's a nutjob, and he's waiting to beat me up.
    Dışarıda bir herif var, ve biraz kaçık birisi ve beni dövmek için bekliyor.

  • You're bringing in an outside cucumber?
    Dışardan salatalık mı getiriyorsun yani?

  • Go outside and see if he's there.
    Çık dışarı, hala orada mı diye bak.

  • l can see it outside of window one right now. lt's definitely, uh.. a gas of some sort.lt's got to be the oxygen.
    Camdan bakınca görebiliyorum. Kesinlikle bir çeşit gaz var dışarıda. Oksijen olmalı.
  • The time has finally come for you to go to the outside world unknown to you since you were brought here,and use your skills to perform your duty.
    Buraya getirildiğinden beri, sana bildik gelmeyen dışardaki dünyaya gitme ve görevini yapmak için becerilerini kullanma zamanı nihayet geldi.
  • Throw it away in the
    outside garbage.
    Bunu dışarıdaki çöpe at.
  • Bobby, take your little
    brother outside and play.
    Bobby, kardeşinle dışarı çıkıp oynayın.
  • I expect my next job to be outside government.
    John Engler
    Bir sonraki işimin resmiyet dışı olmasını umuyorum.
  • He's gonna get a muffin. Then he'll walk us outside.
    Bir muffin alacak. Daha sonra bizimle dışarı gelecek.

  • I demand a recess so that I can take him outside...
    Bir ara talep ediyorum, böylece onu dışarı çıkarıp...

  • One evening he was walking along the open road outside the village.
    Bir akşam,o,köyün dışında ferah yol boyunca yürüyordu.
  • : * Baby, it's cold outside *
    Bebeğim dışarısı soğuk
  • Suddenly, he heard footsteps outside the door, and a tall man with a black beard walked into the room.
    Aniden kapının dışında ayak sesleri duydu ve siyah sakallı uzun bir adam odaya girdi.


625 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024