go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 680 kişi  02 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

only

s. tek
zf. sadece
bğ. yalnız
  • It's not necessary for you to marry his son. It's the only way to guarantee the alliance.
    Oğluyla evlenmen gerekli değil. Bu birliği garantilemenin tek yoludur.
  • Sally would not accept only part of the money. She wanted all or nothing.
    O,paranın bir kısmını kabul etmezdi,ya hepsini isterdi yada hiç.
  • He was on his way to a meeting with Tino Zapatti, a drug dealer.. ... whose only distinction was being a nephew to Paul Zapatti, a mafia boss.
    O, diğerlerinden tek farkı mafia babası olan Paul Zapatti'nin yeğeni olan Tino Zapatti adında bir uyuşturucu satıcısıyla görüşmeye gidiyordu.
  • He's the only one close to my age.
    O yaşıma yakın olan tek kişi.
  • She's faithful. A faithfulness born from a sort of laziness How amusing The only amusement I know besides my dog.
    O sadıktır. Bir tür tembellikten doğmuş bir sadakat. Ne eğlenceli. Köpeğimin dışında bildiğim tek eğlence.
  • He said he wanted to deal only with me.
    O sadece benim onunla ilgilenmemi istiyor.
  • One of the legs had been badly injured in the events of that morning - it was nearly a miracle that only one of them had been - and dragged along lifelessly.
    O sabahki olaylarda bacaklardan biri kötü bir şekilde yaralandı - sadece birinin olması ve cansız bir şekilde sürüklenmesi neredeyse bir mucizeydi.
  • When he dropped out, he was only fifteen
    o okulu bıraktığında sadece 15 yaşındaydı.
  • It was the only quiet time in my life.
    O hayatımdaki tek sakin bir zamandı.

  • Copy down that diagram.You only have five minutes left.Hurry.
    O diyagramı kopyala. Sadece 5 dakikan kaldı. Acele et.
  • He's a child molester,
    but he's not the only one out there.
    O bir sübyancı ama dışarıdaki
    tek sübyancı o değil.

  • Why did you quarrel?
    -Oh, the usual arguments...The only thing, if I remember correctly, is that she wanted to be alone.
    Neden kavga ettiniz?
    Oh olağan tartışmalar.. Doğru hatırlıyorsam tek konu onun tek başına olmak istemesidir.
  • Unhappily there are not many to learn, as the only train tomorrow leaves as I say.
    Ne yazık ki ,söylediğim gibi, tek tren yarın hareket ettiği için öğrenecek çok şey yok,
  • If you could only know
    my embarrassment.
    Ne kadar utandığımı tahmin edemezsiniz.
  • I was only trying to cheer her up by telling her how lovely she looked.
    Ne kadar hoş olduğunu söyleyerek moralini düzeltmeye çalışıyordum sadece.
  • What are you saying? We have only one daughter.
    Ne diyorsun? Bizim tek bir kızımız var.
  • What did you say? I'm only a Messenger. That must be obvious to you.
    Ne dedin? Ben sadece bir Haberciyim.Bu apaçık ortada.
  • No matter what I knew, only a Tribunal Order can release a convicted murderer. Easy answer. There is much in life that is unfair. We are all...proof of that
    Ne bilirsem bileyim sadece bir Mahkeme Kararı mahkum edilmiş bir katili salabilir.
    Kolay cevap. Hayatta adil olmayan çok şey var. biz hepimiz bunun kanıtıyız.
  • How come we're the only company marching every friday night, 12 miles, full pack, in the pitch dark?
    Nasıl oluyor da her cuma gecesi, tam teçhizatlı, zifiri karanlıkta on iki mil yürüyen tek bölük biz oluyoruz?
  • Banana. Russian. I've got it! Someone Russian will slip on a banana peel and break her neck. The only possible meaning. A clear threat to Miss Kitka.
    Muz. Rus. Anladım! Rus'un biri muz kabuğuna basıp boynunu kıracak. Çıkarılabilecek tek anlam bu. Bu Bayan Kitka'ya yöneltilmiş açık bir tehdit.

9,681 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024