go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 605 kişi  26 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

full

f. yıkayıp çektirmek
i. doluluk
s. dolu, tam
  • People don't pay on time,
    don't pay the full amount.
    Zamanında ödeme yapılmıyormuş
    ve paranın hepsi ödenmiyormuş.
  • After dinner, I made him watch Full Metal Jacket
    Yemekten sonra, Full Metal Jacket'i izlettirdim ona.

  • That tomorrow night beneath the full moon.....I'll sprout hair and fangs and eat people? Bullshit!
    Yarın gece dolunayın altında.... kıllarım ve uzun dişlerim çıkacak ve insanları yiyeceğim, öyle mi? Saçmalık!
  • And you have a full palette of emotions.
    Ve insanlarda bir palet dolusu duygu vardır.

  • God's forgiveness is the only thing. And, well, I take full responsibility for the adultery. It was my fault and, you know, no matter what went on, the man has to take responsibility; and I do.
    Jim Bakker
    Tanrının bağışlayıcılığı tek şeydir. Ve, şey, zinanın tüm sorumluluğunu alıyorum. Benim hatamdı ve, biliyorum, neyin sürüp gittiği önemli değil, adam sorumluluğu almalı; ben alıyorum.
  • In the interest of full disclosure,
    Tamamen açık olmak adına...

  • You'll have
    a full voting third.
    Tam üçte bir oy hakkın olacak.
  • Then the dream ended and Pinocchio awoke, full of amazement.
    Sonra rüya sona erdi ve Pinokyo büyük bir şaşkınlıkla uyandı.
  • His voice broke a little, and he went on with a voice full of pity.
    Sesi biraz kırıktı,ve acıma dolu bir sesle devam etti.
  • He saw her at a gas station in the desert, followed her home.He made a full confession.
    Onu çölde bir petrol istasyonunda görmüş ve evine kadar takip etmiş.Ona herşeyi itiraf etmiş.
  • You must stop them. I can disclose the full story for you to make your own judgment.
    Onları durdurmalısın. Kendin yargılabilmen için sana olayın tümünü anlatabilirim.
  • Give her the full treatment.
    Ona kapsamlı bir tedaviyi uygula.
  • How come we're the only company marching every friday night, 12 miles, full pack, in the pitch dark?
    Nasıl oluyor da her cuma gecesi, tam teçhizatlı, zifiri karanlıkta on iki mil yürüyen tek bölük biz oluyoruz?
  • You'll be stripped of your license and prosecuted to the full extent of the law.
    Lisansın elinden alınacak ve yasanın son haddine kadar kovuşturulacaksın.
  • I didn't realize it was a full box.
    Kutunun dolu olduğunu farketmemiştim.

  • No one brought flowers like your papa. Basket full of jasmine. And I used to distribute them to all our neighbors.
    Kimse baban gibi çiçek getirmezdi. Yasemin dolu sepetler.Ben onları bütün komşularıma dağıtırdım.
  • I am the one who got myself fat, who did all the eating. So I had to take full responsibility for it.
    Kirstie Alley
    Kendimi şişmanlatan, tüm yeme işini yapan tek kişi benim. Bu nedenle bunun tüm sorumluluğunu almalıyım.
  • Stop trying to fool everyone to think I have a full head of hair.
    İnsanları aptal yerine koyup, kafamın saçla dolu olduğunu düşünmelerini sağlamayı kes.
  • Be good in future,and you will be happy. Then the dream ended and Pinocchio awoke, full of amazement.
    İleride iyi ol ve sen mutlu olacaksın. Sonra da rüya bitti ve Pinocchio hayret içinde uyandı.
  • No, I'll take full responsibility.
    Hayır, tüm sorumluluk bana ait.


1,093 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024