go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2897 kişi  05 Kas 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

anything

i. bir şey, hiçbir şey, herhangi bir şey, ne olsa, her şey
  • - I believe in you so much. And what you stand for at heart. Order... decency... I would give anything to protect you, but there are laws I can't break.
    - Sana çok inanıyorum. Ve yüreğinde savunduğun şeye de. Düzen... nezaket... Seni korumak için herşeyi veririm, ama yıkamayacağım kanunlar var.
  • - They haven't done anything wrong.
    - Answer me.
    - Onlar yanlış bir şey yapmadılar.
    - Cevap verin.
  • - He's not my father.
    - That's unimportant. You like beer, that's important.
    - When a person is half asleep, anything you put into his brain will be memorized.
    - O benim babam değil.
    - Bu önemli değil. Bira seviyorsun, önemli olan bu.
    - Eğer bir insan yarı uykudaysa, beynine soktuğun herşeyi ezberler.
  • - You could do anything you like. The more fantastic, the better. That's what people want: fantasy. You write a proper part for me.. ...a couple of catchy songs.. ... I guarantee you a triumph deluxe! What do you say?
    - How much will you pay me?
    - Well, madame......how about half the receipts?
    - Ne istersen yapabilirsin. Ne kadar çok fantazi, o kadar iyi. İnsanların istediği bu: fantazi. Bana düzgün bir parça yaz... dikkat çekici birkaç şarkı... Ben de sana ekstra lüks bir zaferi garanti edeyim. Ne diyorsun?
    - Bana ne kadar ödeyecksiniz?
    - Peki, bayan... hesapların yarısına ne dersiniz?
  • -What are you thinking of?
    - l've come to the village for the first time. l wish to stay here forever.
    -You haven't seen anything yet
    - Ne düşünüyorsun?
    -Hayatımda ilk kez bir köye geldim ve sonsuza dek burada kalmak istiyorum.
    -Daha bir şey görmedin.
  • - I had made an unhappy boy temporarily happy. And there wasn't anything in it for me at all. I didn't even want to shag his mum.
    - Mutsuz bir çocuğu geçici olarak mutlu ettim. Üstelik bana hiç bir faydası da yoktu. annesiyle yatmak dahi istemedim.
  • - I'm just going to the market.
    - We'll pick up anything you want.
    - Markete gidecektim.
    - İstediklerinizi biz alırız.
  • - Help! Pick me up! Get me out of here! Drop down a ladder! Please! Please, come back! I don't know anything about the flaregun. I swear I was here all the time long.
    - İmdat! Beni yukarı çek! Beni buradan çıkar! Bir merdiven gönder! Lütfen! Lütfen, geri dön! Silahla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Yemin ederim, tüm bu zaman boyunca buradaydım ben.
  • - Two and a half miles straight down.
    - I'm right behind you. Cab 1, do you see it yet ?
    - I don't see anything yet
    - Hang on. I'm gonna test my strobes.
    - İki buçuk mil düz aşağı.
    - Tam arkandayım. Taksi 1 onu hala görmedin mi?
    - Henüz birşey görmüyorum.
    - Bekle. Işıklarımı deneyeceğim.
  • - Do you always knock?
    - Always. Haven't got anything to hide, have you?
    - Her zaman kapıya vurur musun?
    - Herzaman. Saklayacak birşeyin yok, değil mi?
  • - Did Helen Lee work here?
    - Don't write anything bad about her. She's a good girl.
    - Helen Lee burada mı çalışıyordu?
    - Onun hakkında kötü birşey yazmayın. O iyi bir kız.
  • - So you didn't get anything on your camera?
    - No, I didn't get a picture of it.
    - Fotoğraf makinenle hiç bir şey çekmedin ha?
    - Hayır, bunun fotoğrafını çekmedim.
  • - I want to find out if my boyfriend was murdered.
    - Did they find anything on his body?
    - Nothing special.
    - What about his place? Did you live together?
    - No.
    - How long have you been seeing each other?
    - Two years.
    - You have his home keys?
    - Erkek arkadaşımın öldürülüp öldürülmediğini öğrenmek istiyorum.
    - Onlar cesedinde herhangi birşey buldular mı?
    - Özedl birşey yoktu.
    - Ya evi? Birlikte mi yaşıyordunuz?
    - Hayır.
    - NE kadar süredir görüşüyorsunuz?
    - İki yıldır.
    - Sende evinin anahtarları var mı?
  • - Don't worry, I don't do anything too intense. I think I feel something. There's quite a knot in here. Something emotional.
    - Do you do this on children?
    - Sometimes.
    - Endişelenme! Çok yoğun birşey yapmayacağım. Sanırım birşey hissediyorum. Burada bir düğüm var. Duygusal birşey.
    - Bunu çocuklara da yapıyor musun?
    - Bazen.
  • - They won't write anything without supporting evidence, will they?
    - So it's you who conceal some of those evidence?
    - Delilleri desteklemeden hiçbir şey yazmayacaklar, değil mi?
    - Demek o delillerin bazılarını gizleyen sensin.
  • - That's why l came to you. Today l discovered what l lost.
    - How did you remove the misunderstanding
    - Due to Suresh There is no need to say anything further Everyone has his misery.
    - Bu yüzden sana geldim. Bugün neyi kaybettiğimi anladım.
    - Bu yanılmadan nasıl kurtuldun?
    - Suresh'e bakılırsa daha fazla söylenecek birşey yok. Herkesin kendi acısı var.
  • - You've never sung anything before, have you?
    - l've sung in the shower.
    - Böyle bir şarkıyı daha önce hiç söylememiştin, değil mi?
    - Duşta söylemiştim.
  • - Got anything to Boone City?
    - Three scheduled daily flights,but there's no space available.
    - Boone şehrine giden birşey bulabildin mi?
    - 3 tane buldum ama hiçbir yer kalmamış.
  • - I've come to make an offer.
    - Wouldn't by chance happen to have anything to do with the cell leader that you wiped out? It's amazing, the stuff I know, isn't it?
    - So, what do you suppose we do about that?
    - Bir teklif yapmaya geldim.
    - Acaba temizlediğin şu hücre lideriyle bir alakası olabilir mi bir şekilde? bildiğim şeyler inanılmaz, değil mi?
    - Peki bu konuda ne yapmamızı öneriyorsun?
  • - We'll go together. - Please, they don't do anything.
    - Beraber gideceğiz. - Lütfen, hiçbir şey yapmıyorlar.


2,721 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024