go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 875 kişi  02 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Expressions and idioms » i'm in

I'm in

ben varım, ben yaparım
  • Get off the escalator. I'm in the northwest corner.
    Yürüyen merdivenden in. Kuzeybatı köşesindeyim.
  • Okay, so I'm in my operation and technology management class, and I realize two things.
    Tamam, demek operasyon ve teknoloji yönetimi dersimdeyim ve iki şeyi anlıyorum.
  • Of course not, you idiot--
    I'm in love with you.
    Tabii ki hayır, seni aptal--
    Ben sana âşığım.
  • I'm always honest, whether I'm in the limelight or not.
    Anne Heche
    Sahne ışığında olayım yada olmayayım,ben her zaman dürüstüm.
  • I wake about 1 a.m. I'm in the office by 2 a.m. We're on the air at 5.
    Bob Edwards
    Sabah 1 civarında uyanıyorum, sabah 2'den önce ofisteyim. Saat 5'te yayındayız.
  • They're helping me while
    I'm in my fragile state,
    Rahatsızlığım sırasında
    yardımcı oluyorlar bana.
  • The glass factory is in trouble. I'm in touch with higher authorities
    Cam fabrikası sıkıntı içinde. Daha yetkili merciilerle irtibata geçtim.
  • You know, If I can find 3,000 people like you across this country, I'm in business.
    Biliyorsunuz, bu ülkenin öbür tarafına sizin gibi geçmek isteyen 3,000 kişi bulabilirsem, işe başlarım.
  • When our citizens are attacked or abused anywhere in the world on the direct orders of hostile regimes, we will respond so long as I'm in this office.
    Ben bu ofiste olduğum sürece, vatandaşlarımız dünyanın herhangibir yerinde saldırıya maruz kaldıklarında, düşman rejimlerin direk buyruklarına bağlı olarak tepki verilecektir.
  • Perhaps you could toss me a band-aid.. or some antibacterial cream I'm in an extraordinarily large amount of pain.The bone hasgone through the skin.I fear it might be gangrenous.
    Belki bana bir yakı yapıştırabilir ya da antibakteriyel bir krem verebilirsiniz. Olağandışı fazlalıkta ağrım var. Kemik deriye geçti. Kangren olmasından korkuyorum.
  • When I'm in Europe, I never miss an exhibition. I try to keep up. I used to care immensely too.
    Avrupa’da iken asla bir sergiyi kaçırmam. Gitmeye çalışırım. Son derecede ilgi de duyardım.
  • Now I'm in chains like my people . And I must bow my head. Almost everything was taken from us.
    Artık halkım gibi zincire vuruldum. Boyun eğmek zorundayım. Neredeyse şey elimizden alındı.
  • My name is Paul Hackett. I'm in SoHo. I don't know the exact location. I'm being persecuted by a vigilante mob.
    Adım Paul Hackett. SoHo’dayım. Kesin mevkiyi bilmiyorum. Yasadışı örgüt üyeleri tarafından eziyet ediliyorum.
  • - Get off the escalator. I'm in the northwest corner. You came all this way?
    - Okay, okay, almost there.
    - Yürüyen merdivenden in. Kuzeybatı köşesindeyim. Bütün bu yolu geldin mi?
    - Tamam, tamam, neredeyse ordayım.
  • - Coffee Is coffee. Bring two coffees please. I'm in a middle of a traffic jam. I might be late... Please hand that tape to Mr. Kaneda.Thanks
    - Kahve kahvedir. İki kahve getir lütfen. Trafik sıkışıklığının tam ortasındayım. Geç kalabilirim... Lütfen bu bantı Bay Kaneda'ya ver. Teşekkürler.
  • - What does that mean?
    - It means; I was a prince in this land. No one was allowed to look directly into my eyes. But now I'm in chains, like my people .,
    - Bu ne anlama geliyor?
    - Anlamı; Bu topraklarda prenstim. Hiç kimsenin gözlerime direkt bakmaya bile izni yoktu. Ama şimdi zincirliyim, aynı halkım gibi.
  • - Who's that?
    - I don't know. Let me get rid of them. Hello.
    - Dave, it's me, Chuck.
    - Who's Chuck?
    - Your anger ally. I'm in a mood, Dave. A bad mood. A very bad mood. I was fired from my ice-cream truck job today.
    - What's an anger ally?
    - Who's that? She is making fun of me?
    - No. That's my girlfriend.
    - You tell her to put a sock in it because I need to talk to you right now!
    - Bu kim?
    - Bilmiyorum. Onlardan kurtulayım. Selam.
    - Dave, benim: Chuck.
    - Chuck kim?
    - Hırs arkadaşın. Öyle bir haldeyim ki Dave. Kötü bir mod. Çok kötü bir mod. Bugün dondurma kamyonu işinden kovuldum.
    - Hırs arkadaşı da nedir?
    - Bu kim? Bnimle alay mı ediyor?
    - Hayır. O benim kız arkadaşım.
    - Söyle ona ağzına bir çorap soksun, çünkü şu anda seninle konuşmaya ihtiyacım var.
  • - if this is some kind of joke I'm in no mood.. - There must be some misunderstanding. - You're very ill-mannered. - That's right...ill-mannered and a liar - Yes, I said you're a liar! A liar
    - Bu bir çeşit şakaysa hiç havamda değilim. - Bir yanlış anlaşma olmuş olmalı. - Tavırların hastalıklı senin. - Doğru hastalıklı ve yalancı. - Doğru. Demiştim yalancısın sen! Yalancı!
  • Absolutely, it's a really weird stage because at the minute, I can walk down the street and be unrecognised, lead a normal life, but my label and everybody is warning me that will be changing and I'm in for a rollercoaster ride.
    James Blunt
  • All of a sudden I'm in the major leagues and we're traveling from town to town. I see the other players dressing different every day. I've got only one suit and I keep wearing it over and over. I'm really embarrassed.
    Al Kaline

202 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024