go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1050 kişi  13 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

working

worked, worked, working, works
i. çalışma, işleme, iş, işletme, üretme, halletme, çaba, mayalanma, kazı (maden)
s. çalışan, işleyen, temel, yeterli, çalışma, iş
  • I'm usually working on eight or 10 things at once.
    Jack Prelutsky
    Bir kerede, genellikle 8 yada 10 şeyle ilgili çalışıyorum.
  • I was working in my office on the 28th floor of a skyscraper.
    Bir gökdelenin 28. katındaki ofisimde çalışıyordum.

  • He says he's been working out.
    Bir de egzersiz yaptığını söylüyor.
  • You think l like working for idiot who take advantage of me?
    Benden faydalanan bir aptal için çalışmaktan hoşlandığımı sanıyorsun?
  • Remember the banking! The banking! It wasn't working out.
    Bankacılık! Bankacılık! İşler yürümüyordu.

  • I am working on something that will explode like a bomb all over Europe.
    Avrupa’nın her yerinde bomba gibi patlayacak bir şey üzerinde çalışıyorum.
  • In fact, if George and I weren't so busy working, I'd do it myself.
    Aslında George ile senaryo üzerinde çalışıyor olmasaydık onu kendim kovardım.

  • I rushed out to the elevator, but it wasn’t working.
    Asansörü koştum fakat çalışmıyordu.

  • I'm working for my father now, Kay.
    Artık babamla çalışıyorum, Kay.
  • Analysis is working full time on the piece you brought back from Spain. This is not glass.
    Analiz, İspanya'dan getirdiğin parça üzerinde tam zamanlı olarak çalışıyor. Bu cam değil.
  • We got forensics working on that now.
    Adlı tıp üzerinde çalışıyor.

  • We got forensics working on that now.
    Adlı tıp üzerinde çalışıyor.

  • I've been working at the ministry of justice since 1999.
    1999 dan beri adalet bakanlığında çalışıyorum.
  • 1-What a close shave I had! I nearly fell off the roof when I was working there.
    2-I have a close shave before I go to work every day.
    1-Kıl payı kurtuldum,Çatıda çalışırken neredeyse düşüyordum.
    2-İşe gitmeden önce hergün sinekkaydı traş olurum.
  • they were working all the time.
    ...devamlı çalışıyorlardı.

  • -Hey, you can draw!
    -It started working out. It was the first time I had this artistic experience
    -Hey çizebiliyorsun!
    -İşe yaramaya başladı. Bu sanatsal deneyime sahip olduğum ilk andı.
  • - My name is Matthew Weisman. I'm working on a film entitled Northwestern.
    - I'm doing casting for the film.
    - Okay.
    -adım Matthew Weisman.Kuzeybatılı diye adlandırılan bir film üzerinde çalışıyorum.
    -Film için oyuncu seçimi yapıyorum.
    -ok
  • - You did everything you could.
    - l was supposed to stop the detonation. l didn't. And because of that, four ClA agents were killed.
    - You had no way of knowing Dixon had a second trigger. There was nothing you could do.
    - l could've told him the truth . Dixon needs to know who he's really working for.
    - Sydney. l know. But l can't put his family at risk.
    - Yapabileceğin herşeyi yaptın.
    - Patlamayı durdurmam gerekirdi. Yapmadım. Ve bu yüzden, dört CIA ajanı öldü.
    - Dixon'ın ikinci bir tetiği olduğunu bilmenin bir yolu yoktu. Yapabileceğin hiçbir şey yoktu.
    - Ona gerçeği söyleyebilirdim. Dixon'ın kimin için çalıştığını bilmeye hakkı var.
    - Sydney. Biliyorum. Ama ailesini riske sokamam.
  • - Tell me why you're working so hard here?
    - l don't know. Corn and band are dead, lost. We should harvest 10 days ago.
    - Söyle bana, neden bu kadar çok çalışıyorsun burada?
    - Bilmiyorum. Mısırlar ve bağlar bozulmuş, gitmiş. On gün önce hasat etmeliydim.
  • - Oh,you're working on a Sunday?
    - Well,kind of.
    - Pazar günü de çalışıyor musun?
    - Gibi.

1,701 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024