go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 819 kişi  19 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

talking

talked, talked, talking, talks
i. konuşma
s. konuşan, konuşma
  • how many are you talking about?
    …kaç kişiden bahsediyordun?
  • I swear to god, you never
    listen when I'm talking to you.
    Yemin ederim, seninle konuşurken
    beni hiç dinlemiyorsun.
  • I mean, this is my dad
    we're talking about!
    Yani konuştuğumuz kişi benim babam!
  • I'm just talking skin cream.
    Vücut kreminden bahsediyorum.
  • They might as well be talking about the mating habits of Venusians.
    Venüslülerin çiftleşme alışkanlıklarından da bahsediyor olabilirler.

  • I'm talking about a cop who's mixed up
    in drugs, a dishonest cop.
    Uyuşturucu işine karışmış,
    şerefsiz bir polisten bahsediyorum.
  • A bust?
    What are you talking about?
    Tutuklama mı?
    Neden bahsediyorsun sen?
  • Are you talking about the woman in the meeting?
    Toplantıdaki kadından mı bahsediyorsun?

  • God, I can't believe
    what we're talking about.
    Tanrım, konuştuklarımıza inanamıyorum.
  • He was foolish enough to start talking about them to people he knew.
    tanıdığı insanlara onlar hakkında konuşmaya başlayacak kadar aptaldı.
  • All right, just say something. Just start talking. Change the subject.
    Tamam, bişey söyle. Hemen konuşmaya başla. Konuyu değiştir.

  • Yeah, I do. Wait.
    What are you talking about?
    Tabii ki yapıyorum. Bir dakika!
    Sen ne diyorsun?
  • I met this Edward Boyton
    he's been talking about.
    Şu bahsettiği Edward Boyton ile tanıştım.
  • Um,to whom am I talking now?
    Şu anda kiminle konuşuyorum?

  • The man with a scar on his face was talking to the police man.
    Suratında yara olan adam polisle konuşuyordu.
  • And she starts with the dirty talking.
    Sonra ayıp şeyler söylemeye başladı.

  • It was wonderful talking to you.
    Sizinle konuşmak bir zevkti.
  • Uh, don't walk away
    when I am talking to you.
    Seninle konuşurken bana
    arkanı dönüp gitme.
  • No one's talking to you.
    Seninle konuşan olmadı.

  • Unless you're talking about importing airplane parts...that man's got nothing to say.
    Sen uçak parçaları ithal etmekten konuşmadığın sürece bu adamın da konuşacağı birşey yok.

869 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024