go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 429 kişi  20 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » sitting

sitting

sat, sat, sitting, sits
s. oturan, oturma
i. oturma, oturum, poz verme, kuluçkalık, kuluçka süresi
  • And the man who invented the steam-engine, he was watching a teakettle. But not me. My big idea came to me just sitting on a couch.
    Ve buhar makinesini icat eden adam, kendisi bir çaydanlığı izliyordu. Ama ben değil. Benim büyük fikrim sadece divanda otururken aklıma geldi.
  • Tyrion Lannister was sitting on the ledge above the door.
    Tyrion Lannister kapının üzerindeki pervazda oturuyordu.
  • He’s sitting between Tania and a man with a mustache.
    Tania ile bıyıklı bir adamın arasında oturuyor.

  • And then I forgot about it. It's been sitting there for three years...
    Sonra da unutverdim işte. Üç yıldır orada öylece duruyordu...

  • You're sitting on the sofa, they go by with the vacuum.
    Siz kanepede oturursunuz, o da etrafı süpürür.

  • My friend who pees sitting down
    but can also palm a basketball?
    Oturarak işeyen ama aynı zamanda
    turnike atabilen arkadaşım?
  • It's hard to explain.. what it feels Iike.. sitting across from her.
    Onun karşısında oturmanın.. nasıl bir şey olduğunu... anlatmak çok zor.
  • He'd fall right off his desk! And it's a funny sort of business to be sitting up there at your desk, talking down at your subordinates from up there, especially when you have to go right up close because the boss is hard of hearing.
    O,onun masasından düşecekti,onun orada senin masanda oturuyor olması,oradan astlarıyla konuşması çok komik bir işti,özellikle,şefin duyması zor olduğundan,sen buradan gitmek zorunda olduğun zaman.
  • The Muslims, sitting around. Hudaybiya watched this in utter dismay. There was almost a mutiny.
    Müslümanlar etrafında oturuyordu.Hudaybiya bunu mutlak bir korku içinde seyrediyordu.Neredeyse bir isyan vardı.
  • Everybody knows Big Chief Sitting Bull who defeated General Custe at the Battle of the Little Big Horn.
    Küçük Dev Boynuz Savaşı'nda General Custe'yi yenilgiye uğratan Büyük Şef Oturan Boğa'yı herkes tanır.
  • - I am spending too much money on clothes... trying to look like maybe I'm under 3o so somebody will hire me... and you're sitting in here,whining like an idiot. I will get a job, all right?
    kıyafetlere çok para harcıyorum...30'un altında göstermeye çalışıyorum belki biri bu şekilde beni işe alır diye...ve sen burada oturup bir aptal gibi sızlanıyorsun.Ben bir iş bulacağım,tamam mı?
  • If I wind up sitting next to Uncle Leo, I am leaving.
    Kendimi Leo Amcanın yanında otururken bulursam giderim.

  • I hope you're sitting down, because I'm afraid I got some bad news.
    İnşallah oturuyorsundur, çünkü korkarım kötü bir haber aldım.
  • Two brothers are
    sitting on a couch.
    İki kardeş kanepe oturuyorlarmış.
  • Are any of you acquainted with the woman sitting there on Mr. Biegler's left?Will
    İçinizde Bay Beigler'ın solunda oturan kadını tanıyan var mı?
  • He awoke earIy the next morning to find the seaguII sitting on his chest. As the morning mist on the beach and the one in his mind started to cIear his thoughts turned once more to PoIina.
    Ertesi sabah erkenden uyandığında martının tekinin göğsünde oturduğunu gördü. Kumsaldaki sabah sisi ve aklındaki bulanıklık dağılmaya başlayınca düşünceleri bir kere daha Polina’ya kaydı.
  • Tattoos are like stories - they're symbolic of the important moments in your life. Sitting down, talking about where you got each tattoo and what it symbolizes, is really beautiful.
    Pamela Anderson
    Dövmeler hikaye gibidir - hayatınızdaki önemli anların sembolleridirler. Oturup her bir dövmeyi nerede edindiğiniz ve neyi sembolize ettiği hakkında sohbet etmek gerçekten güzeldir.
  • Listen, my daughter
    is sitting in my office.
    Dinle, kızım şuan
    ofisimde oturuyor.
  • I'm not sitting here
    sketching ponies, Charlie.
    Burada oturmuş, midilli
    çizmiyorum Charlie.
  • I feel rather awkward sitting here asking you to allow my wife to die of cancer.
    Burada oturmuş karımın kanserden ölmesine izin vermenizi sizden isterken kendimi biraz acayip hissediyorum.

383 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024