go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 518 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » met

met

[meet] f. görüşme yapmak, karşılaşmak
  • l met him years ago at a Youth Concert and l was impressed:He had his own flat and a job with a record company.
    Yıllar önce onunla bir Gençlik Konseri'nde karşılaştım ve çok etkilendim. Kendi dairesi ve bir plak şirketiyle ilgili bir işi vardı.
  • We have met again.
    Yeniden karşılaştık.
  • About four and a half years ago I met a real estate agent named Lisa Kramer,
    Yaklaşık dört buçuk yıl önce Lisa Kramer adında bir emlak komisyoncusu ile tanıştım.
  • I first met Walt Disney 25 or 30 years ago.
    Paul Winchell
    Walt Disney'le ilk kez 25 yada 30 yıl önce karşılaştım.
  • And,you know, when we met last night, I
    - I sensed a little spark between us.
    Ve bilirsin, geçen gece tanıştığımızda,
    aramızda bir kıvılcım hissettim.
  • Of course. Now tell me, this
    is the girl you met online?
    Tabi ki. Söyle bakalım, bu
    internette tanıştığın kız mı?
  • I met this Edward Boyton
    he's been talking about.
    Şu bahsettiği Edward Boyton ile tanıştım.
  • We met with the poet Frank O'Hara, who was a link between Upper and Lower Bohemia, and who worked at the Museum of Modern Art, where we had hoped to do the readings.
    David Amram
    Şair Frank O'hara ile tanıştık,alt ve üst bohemya arasında bir köprüydü,ve modern sanatlar müzesinde çalıştı,ki orada okumayı ümidediyoruz.
  • Then I met pot and doughnuts.
    Sonra esrar ve donutla tanıştım.
  • Do l look familiar to you? Does it seem as if we've met someplace before?
    Size tanıdık geliyor muyum? Sizce daha önce bir yerde çalıştık mı?
  • I can´t bear another man to come near me since I met you.
    Seninle tanıştığımdan beri, başka bir adamın yanıma yaklaşmasına dayanamıyorum.
  • When I met you.. opposing feelings of pride and guilt take hold of me.That's when I'd like to beat your side...to feel protected in your arms...
    Seni gördüğümde zıt duygular olan gurur ve suçluluk duygusu sardı beni. Ne zaman sana vurmak istesem, senin kollarında kendimi güvende hissediyordum.
  • He met a girl on the beach
    and I'm helping him out.
    Sahilde bir kızla tanıştı,
    ben de yardımcı oluyorum.
  • I met the painter Carlos Eraul...a good man,honest and intelligent...
    Ressam Carlos Eraul ile tanıştım... iyi bir adam, dürüst ve akıllı...
  • He met a lot of interesting people.
    Pek çok ilginç insanla tanıştı.

  • As an example, Bristow met with a Rambaldi disciple on the Amalfi coast at exactly the time his death was prophesied.
    Örnek olarak, Bristow, tam olarak ölümünün önceden haber verildiği vakitte, Amalfi sahilinde bir Rambaldi müridiyle karşılaştı.
  • And there was a little theatre group there,like a drop of rain on the desert.That's where I met Eddie.
    Orada çöle düşen yağmur damlası gibi küçük bir tiyatro grubu vardı. Eddie'le tanıştığım yer orasıydı.
  • I have already met him.
    Onunla zaten tanışmıştım.
  • I knew her as Kat Fontaine out here.
    I met her at the club last winter.
    Onunla Kat Fontaine olarak
    geçen kış kulüpte tanıştım.

  • I first met him at a party and from that evening on I was smitten.
    Onunla ilk defa bir partide karşılaştım,o akşamdan bu yana aşığım.

593 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024